Sanat Umudun Yolu

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(Işıl Çalışkan’ın Görgün Taner ile yaptığı ve Birgün’de yayımlanan söyleşisinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.)

Ülkeyi yasa boğan deprem felaketinin ardından çok sayıda sanatçı ve sanat kurumu yardım amacıyla seferberlik başlattı. Bunlardan biri de İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) oldu. İKSV’nin Genel Müdürü Görgün Taner ile destek çalışmalarını konuştuk.

Yarım asırdır kâr amacı gütmeden çalışan bir kültür kurumu olarak sorumluluklarınızın bilincinde olduğunuzu açıkladınız. Kültür ve sanatta dayanışmanın rolünü nasıl tanımlarsınız?

Yaşadığımız deprem felaketi, herkes gibi bizi de derinden etkiledi. İKSV, bir ekipten, destekçilerden, yöneticilerden yani bireylerden oluşan bir kurum; bizler de büyük bir üzüntü yaşıyor ve içinde bulunduğumuz durumla ilgili anlamlı, sürdürülebilir, kalıcı çözümler olarak neler yapabileceğimiz üzerine düşünüyoruz. Her türlü felaket ve zor durumla ilgili değişmeyen bir şey var. Ne yapmaya çalışırsak çalışalım, çözüm yolu dayanışmadan geçiyor. Bu pandemi sürecinde de böyleydi, deprem sonrası yeniden ayağa kalkmaya çalıştığımız dönemde de böyle olacak. Kültür-sanat ülkemizde zaten her zaman kolektif çabayla ayakta tutulan, oldukça kırılgan bir alan, bu yüzden işbirliği ve dayanışmayı öne çıkaran destek projeleri, kültür-sanat ortamının ayakta kalabilmesi için büyük önem taşıyor. Zor koşullar altında kolayca unutulabilen bir alan da kültür-sanat; hâlbuki kültür-sanat üretiminin her koşulda sürmesi son derece önemli, bu da ancak dayanışmayla mümkün. Toplumsal dayanışma ve sivil toplumun güçlendirilmesi bu dönemde çok büyük önem taşıyor. Biz de İKSV olarak depremin ilk gününden bu yana farklı kültür kurumlarıyla ve sivil toplum örgütleriyle iletişim halindeyiz; hem herkes gibi acil ihtiyaçların giderilmesi için nasıl bir katkıda bulunabileceğimizi araştırıyor hem de işbirliğine dayalı, uzun soluklu projeler gerçekleştirmek için çalışıyoruz.
Açıklamanızdaki, Kültür ve sanatın her koşulda sürdürülebilmesi için çalışmaya devam edeceğiz” vurgusu oldukça önemli. Yazık ki ilk durdurulan hep sanat oluyor. Sanatçıların bir çeşit mahalle baskısına maruz bırakılmasına yorumunuz ne olur? Kültür sanatın her koşulda devam etmesi neden önemli?

Evet, olağandışı bir durum yaşandığında, “sanat içinde eğlence de barındırır” algısı sebebiyle, ilk durdurulan her zaman kültür-sanat etkinlikleri oluyor. Oysa sanat etkinlikleri durdurulduğunda veya iptal edildiğinde kişilerin hem bireysel hem de toplumsal olarak daha iyi, daha umutlu hissetmelerine katkıda bulunan yollar da ortadan kaldırılmış oluyor. Ayrıca kültür-sanatın büyük felaketlerin ardından, temel barınma, sağlık ve güvenlik ihtiyaçları karşılandıktan sonra, toplumsal ve duygusal ihtiyaçların giderilmesi için gerekli ortamı yaratan, travmaların atlatılmasına katkıda bulunan yönleri de var. Bir yandan sanatçılar, müzisyenler, sanatla var olan kişiler. Bu alana şimdi burası biraz dursun dendiği zaman hem kültür-sanatla umut ve mutluluk hissedebilecek izleyicileri hem de profesyonel olarak bu işle var olan sanatçıları engellenmiş oluyor. Dolayısıyla evet, kültür-sanat etkinliklerinin her koşulda -tabii koşullara uygun şekilde- devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yaşadığımız bu zor günlerde, geleceğe dair umudu inşa etmek çok değerli. Sanat da bunu yapabilmenin en güzel yolu… İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak bunu sorumluluklarımız arasında görüyoruz ve aslında elli yıldır yaptığımız da bu; kültür-sanatın her koşulda sürdürülebilmesini sağlamak, bunun için sanatçılara destek vermek, izleyicilere olanaklar yaratmak.

İKSV olarak deprem bölgelerine yapacağınız destek çalışmalarını duyurdunuz. Bunları belirlerken kriterleriniz nelerdi?

İKSV olarak, depremin ardından ilk olarak acil yaşam ihtiyaçlarının karşılanması için çalışan İhtiyaç Haritası’na destek vermek amacıyla Salon İKSV’yi yardım toplama merkezi olarak kullanıma açtık. Diğer yandan da bölgedeki kültür-sanat ortamı için orta ve uzun vadeli projeler kurgulamak üzerine çalıştık. Bu alanda yürütülecek projelerin iyi düşünülmüş, ihtiyaç analizi yapılmış, sonucu ve amacı belli projeler olması bizce önem taşıyor. Bu süreçte en temel kriterimiz yürüteceğimiz projelerin uzun vadeli etkileri olan, kalıcı ve sürdürülebilir işler olmasıydı. Bölgedeki kültür kurumlarını dinleyerek, onlarla işbirliği hâlinde, el ele ilerlemek de bizim için çok önemli bir başka nokta. Acılarını acımız olarak hissetsek de oradaki hayatı uzaktan değerlendirip, ihtiyaçları kendi kendimize belirlememiz doğru değil. Dolayısıyla bölgeden iletişim kurduğumuz kişilerle de istişareler sonucunda diğer projelerimizin yanında, depremden etkilenen müzik öğrencilerine ve eğitmenlerine enstrüman temin etmeyi hedefleyen İKSV Enstrüman Destek Fonu doğdu. Bu fonun yanı sıra halihazırda kültür ve sanat üretimini desteklemek için kullandığımız bazı ödül ve fonları da deprem bölgesine aktarmaya hızlıca karar verdik. Örneğin, İKSV tarafından 2018 yılından bu yana sunulan ve tiyatro alanında üretimi destekleyen Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatro Teşvik Ödülü bu yıl deprem bölgesine odaklanacak. Bu ödülle, bölgedeki tiyatro toplulukları, yazarlar, yönetmenler ve oyunculara toplam 300 bin TL tutarında destek sağlanacak. Daha önce İstanbul Bienali’ne katılmış sanatçıların özel olarak ürettiği eserlerin sınırlı sayıdaki baskıları, önümüzdeki günlerde, geliri deprem bölgesinde kullanılmak üzere özel bir müzayedede yer alacak. Ayrıca İKSV, kültür politikaları çalışmaları kapsamında bu yıl kültür, diyalog ve destek programları içeren büyük bir Avrupa Birliği projesinin de yönetimini üstleniyor. Üç yıl sürecek bu projede, Türkiye genelinde kültür-sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının yerel yönetimlerle beraber, deprem bölgesinin ihtiyaçlarına yönelik projeler üretmeleri teşvik edilecek ve bu projelere hibe desteği sağlanacak.

İKSV olarak 2023 bütçesinden, deprem bölgesinde kültür-sanat alanındaki çalışmalar için kullanılmak üzere kaynak ayıracağınızı duyurdunuz. Ve bu kaynakla, deprem felaketinden etkilenen müzik öğrencilerine ve eğitmenlerine enstrüman temin etmek için kullanılacağını belirttiniz. Detayları paylaşır mısınız?

İKSV’nin 2023 bütçesinden ayırdığımız kaynakla İKSV Enstrüman Destek Fonu’nu oluşturduk. Bu fonla, depremden etkilenen müzik öğrencilerine ve eğitmenlerine enstrüman tedarik edeceğiz. Fona, afet bölgesinde, yani Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye veya Şanlıurfa’da ikamet eden, bu bölgedeki güzel sanatlar liseleri ve konservatuvarlarda eğitim hayatına devam eden veya deprem sırasında bölgede olup şu anda başka okullara nakil olan öğrenciler ve bu okullarda eğitim veren öğretmenler başvurabilecek. Enstrüman desteği almak isteyen öğrenci ve eğitmenlerin, e-Devlet üzerinden alacakları öğrenci/öğretmen ve ikametgâh belgeleriyle birlikte www.iksv.org adresinde yer alan formu doldurmaları yeterli olacak. Başvurular 30 Mayıs 2023 tarihine kadar açık kalacak. doremusic ve Zuhal Müzik işbirliğiyle ve Pozitif Müzik’in de desteğiyle hayata geçirilen bu projeyi, destek vermek isteyen farklı kurum ve kuruluşların da katılımıyla önümüzdeki dönemde daha da genişletmeyi arzu ediyoruz.

Devamı için tıklayın.

Paylaş.

Yanıtla