[Ayşegül Yaraman’ın bianet‘te yayımlanan yazısının bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
F.Dürrenmatt’ın, İBB Şehir Tiyatroları’ndaki bu sezon başlayan yorumunda yarı brechtyen sahnelenişi içinde de dile getirildiği gibi, aşk-ihanet-intikam klişesine indirgendiği taktirde “arabesk” diye yorumlarla karşı karşıya kalmış olan Yaşlı Bir Kadının Ziyareti oyunu çok katmanlılığı nedeniyle bir çok açıdan dikkat çekici.
Öncelikle, Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde çok kısa bir süre önce başlamış olmasına rağmen fevkalade oturmuş bir gösteri. Zaten yönetmeni Yıldırım Fikret Urağ, sahne önü ve arkasıyla bu büyük organizasyonu, 12 yıldır düşündüğünü belirtmiş prömiyerde.
180 dakikalık oyunda birkaç sahne dışında düşmeyen tempo; seyircinin, finale doğru, moda tabirle iyice “yükselmesini” sağlıyor. Tabii ki rejinin interaktiviteyi, sona doğru iyice coşturmasının da payı büyük izleyicinin bu artan heyecanında. Zaten Urağ bir kayıtta, yönetmeni provalarda seyirciyi temsil eden kişi olarak tanımlamış ki bu fikrini çok başarılı bir biçimde hayata geçirmiş.
Müzikli oyun olmasının payı ne kadar seyircinin ilgisinin, uzunluğa rağmen kaybedilmemesinde işe yarıyor tartışılır. Ben kimi zaman, şarkı bitse de oyuna dönsek yaklaşımının izleyicide hâkim olduğunu gördüm. (O sıralarda çevremdekilerin telefonlarına dönmesi ile benim şarkının sözlerini dinleyeyim derken onları oyunla bağdaştırmakta güçlük çekişimdir bu kanaati uyandıran).
Özellikle, öğretmenin kırmızı perde önündeki şarkısı, herhalde arkada büyük dekor değişiyor ki bu “müsamere”ye muhatabız gibi bir duygu uyandırırken; perde tekrar açıldığında muazzam bir değişikliğin olmadığını görünce iyice anlamsız bulduğum bir performanstı.
Öncelikle oyunun gerçek adı Yaşlı Bir Kadının Ziyareti olmasına rağmen, zamanımızın siyaseten doğruculuğunda “yaşlı” hele “yaşlı kadın” sıfatının bir ayrımcılık gibi duyulabilirliği fikri mi değiştirdi oyunun adını merak ettim: Bir Ziyaret olmuş.
Batı’nın ikiyüzlülüğünü oyun zaten netlikle ortaya koyarken, sahneye derinlik vermekle kalmayıp bu ikiyüzlülüğü güncelleyecek günümüz örnekleriyle arkaya yansıtan “video gösterisi” seyirciye bu mesajın açıklıkla geçmesini sağlıyor. Gazze odaklı olsa da bu görseller, adaleti, hümanizmi dilinden düşürmeyen Batı’nın ikiyüzlülüğünü ve çıkar, özellikle para uğruna her şeyi kalıbına uyduruşunu içeren oyunu güncelleyerek somutluyor.
Devamı için tıklayınız.