
Aliye Ummanel’in yazıp yönettiği “Kapalı” isimli oyun, İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali’nde “Bu İşte Bir Kadın Var” başlığı altında İstanbul prömiyerini gerçekleştiriyor.
Aliye Ummanel’in yazıp yönettiği “Kapalı” isimli oyun, İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali’nde “Bu İşte Bir Kadın Var” başlığı altında İstanbul prömiyerini gerçekleştiriyor.
Amed Şehir Tiyatrosu’nun düzenlemiş olduğu 8’inci Tiyatro Festivali’nde, dün sahnelenen İlhan Sami Çomak’ın hayatını anlatan “Hayat Seni Çok Seviyorum” oyunu…
Konya Devlet Tiyatrosu, William Shakespeare’in “Kuru Gürültü” adlı oyununu sahneledi. Nesimi Kaygusuz’un yönettiği, çevirisini Sevgi Sanlı’nın, dekor tasarımını Hasan Yavuz’un, kostüm tasarımını ise Tuğçe Özdemir’in yaptığı “Kuru Gürültü” oyunu…
İlkay Akkaya’nın 31 Ekim’de Bursa Akademik Odalar Birliği sahnesinde vermeyi planladığı konser Nilüfer Kaymakamlığı tarafından iptal edildi. Sanatçı İlkay Akkaya’nın 31…
K’nın Sesi Podcast, yeni bir format ile dinleyiciyle buluştu. Podcast dizisi Kıvılcım’ın ilk dört bölümü bu hafta yayına girdi. Kıvılcım, intihar ettiği iddia edilen genç bir kadının şüpheli ölümünün araştırıldığı polisiye bir hikaye.
İktidarın sponsorluğunda yapılan etkinlikleri “yapay bir intikal” olarak tanımlayan yazar Süreyya Karacabey, “Bir şeyi yok edemesiniz; Uğraşırsınız, didinirsiniz sonra bir bakarsınız, yok ettiğiniz yerden daha güçlü bir ses çıkar” dedi.
Amed Şehir Tiyatrosu’nda Şanoya Rad (Urmiye) tarafından oynanması gereken “Qabûza Mêrûyan” oyunu, oyuncuların İran’da gözaltına alınmasından dolayı sinevizyon olarak verildi.
Konyaaltı Belediyesi Tiyatro Akademisi, bünyesine yeni oyuncular katmak için Temel Oyunculuk Kursu başvurularını başlattı
Trabzon’un Tonya ilçesinde görevli sağlık çalışanları, acil serviste hasta-doktor arasındaki iletişim bozukluğu ve yanlış anlaşılmalara dikkat çekmek için senaryosunu yaşanmış olaylardan esinlenerek kaleme aldıkları ‘Kim haklı’ adlı tiyatro oyunu hazırladı.
Zülfü Livaneli’nin ‘Son Ada’sı tiyatroya uyarlandı. Yönetmen Deniz Özmen, “Bu romanda en çok bize eleştiri vardı aslında, bize dokunmayanlara ses çıkarmayışımıza, razı olduklarımıza. Bu yüzden kendimizle de yüzleştik” diyor.