Tiyatro Teşvik Paketi: “Zevahiri Kurtarmaya Yetmiyor”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(AB proje uzmanı, işletme ve iş yönetimi eğitmeni ve  danışman Ezgi Ülkü Aykut’un “tiyatrolara yeni teşvik paketi”ni değerlendirdiği ve Tiyatro… Tiyatro... Dergisi’nde yayınlanan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz.)

Pandemi dönemi, sezonu birçok sektör gibi yarıda bırakmak zorunda kalan tiyatro sektörü için oldukça zorlu geçiyor. Bu süreçte, tiyatrolar farklı yapılar üzerinden bir araya gelerek Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarıyla görüşmeler yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bakanlık, daha önce duyurduğu bazı iyileştirmelere ilaveten geçtiğimiz gün yeni bir teşvik paketi yayımladı.

Bakanlık, geçtiğimiz aylarda, 2020 yılı ile sınırlı kalmak kaydıyla, özel tiyatrolara verdiği devlet desteklerine ilişkin yükümlülüklerini hafifletti ve özel tiyatroların projelerine, “başvuruda sunacakları toplam tahmini maliyetin yüzde 50’sine kadar yardım yapılabilir” ifadesinde değişiklik yapılarak, bu oranı yüzde 70’e çıkarttı. Profesyonel tiyatrolar için yıllık destek miktarı maksimum 80 bin TL’ydi, bu rakam 150 bin TL’ye çıkarıldı. Amatör tiyatrolar için 15 bin TL olan maksimum destek miktarı da 30 bin TL’ye yükseltildi. Ardından, bu sezon izleyiciyle buluşamayan oyunlarının görsel arşivlerinin oluşturulması amacıyla, “Dijital Tiyatro Kütüphanesi” kurulacağını açıkladı. Bu düzenlemeler pandemi sürecinde büyük çoğunluğu can çekişen tiyatrolar için son derece yetersizdi.

Nitekim, 15 Haziran 2020 günü, Kültür ve Turizm Bakanlığı özel tiyatrolara yeni bir teşvik paketi müjdeledi. (Bkz: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/kultur-ve-turizm-bakanligindan-ozel-tiyatrolara-yeni-tesvikler.html).  Kültür Girişimi Belgesi” edinme süreci “Kültür Yatırımlarının ve Girişimlerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik”te yapılan değişikliklerle kolaylaştırıldı. Belgelendirilme sürecine yönelik ilke ve esasların belirlenerek, asgari niteliklerin tespit edildiği değişikliklerle hem yatırım hem de işletme aşamasında salonu olan özel tiyatrolara; sigorta primi işveren payı ve gelir vergisi stopaj indirimi, doğalgaz ve elektrik enerjisi tüketim bedeli üzerinden indirim ile bulunduğu yörenin en düşük tarifesinden su tüketim bedeli ödemeyi içeren destekler tanındı.

Bakanlığın geçtiğimiz günlerde “yeni” olarak lanse ettiği bu “teşvik paketinin mazisi” aslında çok daha eskilere dayanmaktadır. 2004 yılında, Kültür Yatırım ve Girişim Teşvik Kanunu ile yürürlüğe girmiş ve ilgili yönetmelik ilk olarak 2006 yılında 26228 sayılı resmi gazete ile açıklanmıştır. 2009 yılında 27209 sayılı resmi gazete ile yeniden düzenlenmiştir. Son olarak ise 14 Haziran 2020 31155 saylı resmi gazete ile yeniden revize edilmiştir. Dolayısıyla, yeni bir teşvik paketinden değil, yıllar evvel düzenlenen yönetmeliklerin pandemi sürecinde revize edilmesinden bahsediyoruz.

Şimdi bu teşvik paketinin bürokratik ve mali boyutlarına ve hukuki kapsamına yakından bakalım…

1 Temmuz tarihi itibariyle başlayacak olan günün koşulları ve sektörden gelen talepler doğrultusunda geçen Mayıs ayında “Özel Tiyatroların Projelerine Yapılacak Yardımlara İlişkin Yönetmelik”le yapılan düzenlemelerle özel tiyatrolar kurumsallaşmaya ve profesyonelleşmeye teşvik edilmiş, sigortalı istihdam bir değerlendirme ölçütü haline getirilmişti. Öte yandan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Nisan ayında Covid-19 ile ilgili yaptığı açıklamada dikkat çeken en önemli unsurlardan birisi “130 özel tiyatronun 9 tanesi kendi mülkiyetindeki sahnelerde ve 121 tanesi kiralık sahnelerde çalışmaktadır.” cümlesidir. Halbuki  sadece Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi bünyesinde 400’ün üzerinde tiyatro topluluğu var. Rakamların bu kadar çelişkili olması insanı düşündürüyor.  Bazı özel tiyatro toplulukları sürece dahil olmuyor mu? Bu 130 özel tiyatro hangi koşullarda belirlendi? Ve işletme statüsüne kavuşamamış bu oluşumlar ne yapacaklar?

Geçtiğimiz gün ilan edilen yeni teşvik paketinin odak noktası, özel tiyatrolara verilecek olan “Kültür Girişim Belgesi” dir. Bahsedilen  Kültür Girişim Belgesini’nin içeriğini kavramak için öncelikle bazı kavramları açıklamak gerekiyor:

Kültür yatırımı (Yatırım): Kanunun amacı doğrultusunda, kültür merkezleri ile her türlü kültürel ve sanatsal faaliyetlerin üretildiği, sergilendiği, eğitim ve öğretimi ile bunlarla ilgili bilimsel çalışmaların yapıldığı tesislerin yapımına, teknolojik alt yapılarının kurulmasına, yenilenmesine veya donatılmasına yönelik faaliyet ve projeleri,

Kültür girişimi (Girişim): Kanunun amacı doğrultusunda, kültür merkezlerinin işletilmesi veya her türlü kültürel ve sanatsal faaliyetlerin üretilmesi, sergilenmesi, eğitim ve öğretimi ile bunlara ilişkin bilimsel çalışmaların yapılması ile bu faaliyetlerin yapıldığı tesislerin işletilmesini ve projeleri,

Tesis: Kültür yatırımı veya girişimi kapsamındaki faaliyetlerin gerçekleştirildiği Bakanlıkça belgelendirilmiş alan, yapı ve mekanlar ile bunların tamamlayıcı unsurlarını ve eklentilerini,

Kültür belgesi (Belge): Yatırım belgesi, girişim belgesi ve kısmi girişim belgesini,

Yatırım belgesi: Kanunun amacına uygun yatırımlara bu Yönetmelik esasları doğrultusunda Bakanlıkça verilen belgeyi,

Girişim belgesi: Kanunun amacına uygun faaliyetlerin sürdürüldüğü girişimlere bu Yönetmelik esasları doğrultusunda Bakanlıkça verilen belge (16.08.2005 Resmi Gazete Sayısı: 25908 yayınlanan tam tanımı) günümüz koşullarında revize edilerek tiyatrolar da bu tanımın içerisine alınmıştır. 

Öte yandan, resmi gazetedeki bu tanımlamalarla birlikte, tesis ve mekanların genel nitelikleri ile  sahne ve gösteri sanatları salonları için belirli standartlar da netleşmiş oldu. Resmi gazetede yayınlanan standartlar sırası ile;

Tesis ve mekanların genel nitelikleri:

Madde 15 — Belgelendirilecek tesislerin kullanım özelliğine göre ihtiyaca ve kapasiteye uygun olarak;

a) Havalandırma ve aydınlatma tesisatı,

b) Nem kontrolünü sağlayan cihazlar,

c) Ses sistemi,

d) Akustik duvar ve tavan kaplaması ile ses yalıtımı,

e) Teshin merkezi, soğutma üniteleri, havalandırma, santral, transformatör, trafo, jeneratör ve ana tablo mahalleri gibi ihtiyaca uygun teknik mekanlar düzenlenir; su deposu ve hidrofor veya pompa bulundurulur.

Düzenlemenin 19. maddesinde, Çok Amaçlı Salon tanımı Sahne ve Gösteri Salonları olarak değiştirilmekte ve pandemi döneminde uygulanması planlanan %50 kapasiteye vurgu yapılarak bu kavram açıklanmaktadır.

Sahne ve gösteri sanatları salonu:

MADDE 19 – (1) Sahne ve gösteri sanatları salonu; uygun donanıma sahip bir sahne ile seyircilerin sahneyi kolaylıkla izlemesine olanak sağlayan seyirci salonu ile hizmet ünitelerinden oluşan; tiyatro, sinema, dans, müzikal, opera, bale, konser, konferans gibi kültürel, sanatsal ve bilimsel faaliyetlerin gerçekleştirilebileceği, eğitim amaçlı da kullanılabilen, tesisler olup, aşağıda belirtilen nitelikleri taşır:

a) Salon/salonlarla bağlantılı, toplam salon/salonların kapasitesinin %50’sine hizmet verecek oranda, kişi başı 0,8 metrekare alan ayrılan, fuaye/fuayeler, 

b) Büfe hizmeti,

c) Farklı amaçlara hizmet veren ünitelerin veya bu Yönetmelikte belirtilen türlerin bir arada bulunması halinde ayrı ayrı fuaye alanları düzenlenmesi, ünitelerin tamamının ana fuaye ile bağlantılı olması durumunda ünitelerin fonksiyonlarını aksatmaksızın gerekli düzenleme,

ç) En az bir adet depo alanı,

d) Düzenlemeleri aşağıda belirtilen en az kişi başı 0.70 metrekare alan düşecek şekilde düzenlenmiş en az 50 kişilik seyirci kapasitesi olan salonun nitelikleri şunlardır:

1) Sahnenin en arka sıra ve en ön sıra dahil tüm oturma yerlerinden ergonomik oturma ve görme açısının sağlandığı düzenleme,

2) Sıra iç geçiş temiz genişliğinin en az 30 cm olması,

3) Koltuk kümeleri arasında rahat geçiş imkanı veren koridorlar,

4) Ara dolaşım alanlarının ve rampaların bitiş kaplamalarında kaymayı önleyici zemin kaplaması,

5) 50 kişi üstü kapasitedeki salonlarda en az iki çıkış imkanı,

6) Salonlarda ses emici ve yansıtıcıları içeren akustik düzenleme ve donanım malzemelerinin sağlanması,

e) Salon kapasitesiyle orantılı ve çeşitli gösteri sanatlarının sergilenmesine uygun, aşağıdaki niteliklere sahip sahne düzenlemesi:

1) Sahnede canlı müzik yapılması halinde orkestra yeri düzenlemesi,

2) Sahne zemininde ve/veya tavanında dekorların kısa sürede değişebilmesini sağlayacak asansörler ve raylı sistemlere bağlı mekanik araçlar veya aynı işlevi görecek teknik donanımlar,

3) Sahne ışık ve ses sistemleri ile kontrol odası,

4) İlgili kurumdan onaylı olarak sahne sanatı eğitimleri verilmesi halinde en az iki adet yeterli büyüklükte, uygun donanımı olan prova veya çalışma odası,

5) Sahne arkası ile bağlantılı sanatçı duş, tuvalet, soyunma mahalli,

6) Sahne kullanımı ile ilgili depo, atölye ve malzeme girişinin farklı kotlarda olması halinde rampa veya yük asansörü.

Açıkçası, pandemi öncesi seyirci olarak gittiğimiz birçok tiyatronun yukarıdaki sayılan standartlara sahip olduğunu düşünmüyorum. 2019-2020 yılında sezonu yarıda kapatmak zorunda kalan tiyatroların, böyle bir yapılanmaya yatıracak  sermayeyi bulması da oldukça zor görünüyor.

Çok amaçlı salon tanımının Sahne ve Gösteri Sanatları Salonu ismini alması ve bu alandaki salon tanımının daha detaylı ve net olması dışında, çok da fazla değişikliğe uğramamış bu teşvik kaleminden gerçekte kaç firmanın yararlandığının incelenmesi, destekten yararlanmak isteyen tiyatrolar için önemli olacaktır.

Benzer bir durum turizm sektöründe de yaşanmaktadır. Yıllardır, turizm sektörüne Turizm Belgesi verilmektedir. Ancak bu belgeyi almak Turizm sektörü için de zorlayıcıdır. Örneğin ; 8 bungolovu olan butik bir tesis için resepsiyon alanı özel olarak istemeleri, lokanta kısmı ve ortak alan için istedikleri standartlar, alt yapı için istenen koşullar vb. birçok tesis bu belgeyi almamakta ya da alamamaktadır.

Ve en önemlisi bu destekle sunulan bir “nakit döngü” yoktur. Bugün bu desteği alan bir tesisin bu kavramla elde edeceği teşvik ancak bir yıl sonra işe yarar hale gelecektir.

Şimdi, özel bir tiyatronun Kültür Girişim Belgesi alarak kazanacağı haklara bakalım:

5225 sayılı kanun kapsamındaki teşvik unsurları:

 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu kapsamındaki kültür yatırımı ve girişimleri için uygulanan teşvik unsurları şunlardır:

 – Taşınmaz mal tahsisi: Bakanlık, Kanun kapsamındaki kültür yatırımı ve girişimleri için Mülkiyeti Hazine’ye ait veya tapuda Hazine adına kayıtlı olmamakla birlikte üzerinde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümlerine göre tescilli kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazların Maliye Bakanlığından Bakanlığa tahsisini talep edebilir. Bakanlığa tahsis edilen taşınmazlardan Bakanlıkça uygun görülenler bedeli karşılığında yatırımcı ve girişimcilere kiralama, irtifak hakkı tesisi veya kullanma izni verilmesi yoluyla kullandırılabilir.

 – Gelir vergisi stopajı indirimi: 5225 sayılı Kanun uyarınca belge almış kurumlar vergisi mükellefi yatırımcı veya girişimcilerin, ilgili idareye verecekleri aylık sigorta prim bordrolarında bildirdikleri, münhasıran belgeli yatırım veya girişimde çalıştıracakları işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin, yatırım aşamasında üç yılı aşmamak kaydıyla % 50’si, işletme aşamasında ise yedi yılı aşmamak kaydıyla % 25’i, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.

 – Sigorta primi işveren paylarında indirim: 5225 sayılı Kanun uyarınca belgelendirilmiş kurumlar vergisi mükellefi yatırımcı veya girişimcilerin, ilgili idareye verecekleri aylık sigorta prim bordrolarında bildirdikleri, münhasıran belgeli yatırım veya girişimde çalıştıracakları işçilerin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 72 ve 73 üncü maddeleri uyarınca prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hissesinin, yatırım aşamasında üç yılı aşmamak şartıyla % 50’si, işletme aşamasında ise yedi yılı aşmamak şartıyla % 25’i, Hazinece karşılanır.

– Su bedeli indirimi: Kültür yatırımı ve girişimleri; su ücretlerini yatırım veya girişimin bulunduğu yörede uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler.

 – Enerji desteği: Kültür yatırımı ve girişiminin elektrik enerjisi ve doğal gaz giderlerinin % 20’si beş yıl süreyle Hazinece karşılanır.

 – Yabancı uzman personel ve sanatçı çalıştırabilme: Belgeli yatırım veya girişimlerde, Bakanlık ve İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilen izinle yabancı uzman personel ve sanatçı çalıştırılabilir.

 – Hafta sonu ve resmi tatillerde faaliyette bulunabilme: Belgeli yatırım veya girişimlerde, Bakanlık ve İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilen izinle yabancı uzman personel ve sanatçı çalıştırılabilir.

Resmi gazetede açıklanan indirimlere dayanarak bir örnek verecek olursak; yıllık olarak elektrik gideri 50.000 olan bir işletme % 50 gibi bir indirimden yararlanarak 10.000 TL. gibi bir harcama yapmış olur. Bunun elektrik, su gibi giderlere de yansıması ile yıllık gider kalemlerinde %50’ye yakın bir oranla daha az ödemiş olur.

Metrekareye bağlı olarak SGK prim desteği tiyatro emekçileri için bir kazanım gibi görünse de, aslında 2004’den beri var olan bu destek ile, Kültür Girişim belgesine başvuruda bulunan tiyatrolar emekçileri bu haktan yararlandırılabilirdi.

Ancak, pandemi sürecinde nakit döngü sıkıntısı çeken tiyatro sektörü için bu düzenlemeler ne kadar destekleyici olacaktır? Pandemi öncesi dahi pek çoğu ekonomik olarak nefes alamaz hale gelmiş olan özel tiyatroların, acilen çok daha büyük maddi katkılara ihtiyaç duyduğu, herkesçe bilinen açık bir gerçektir.

Pandemi sürecinde Bakanlığın sunduğu teşvik paketlerinden yararlanmam isteyen turizm ve sanayii sektörünün önüne çıkan en önemli sorunlardan birisi talep edilen “Covid-19 ve hijyen belgesi” olmuştur.  Bu belgeleri temin etmeleri için TSE (Türk Standartları Enstitüsü)’ne yönlendirilen bu iki sektörün firmaları belgeler için bir ayrıca ücret ödemek zorunda kalmaktadırlar. Özel tiyatrolar da,  Kültür Girişim Belgesi kapsamında benzer durumla karşı karşıya kalabilirler. Kültür Girişim Belgesiyle birlikte sağlanacak imkanlardan yararlanmak isteyen özel tiyatrolardan, turizm sektöründe olduğu gibi yeni belgeler talep edilebilir ve bu belgelerin ücretlerinin kendilerinden tahsil edilmesi söz konusu olabilir. Bu durumun, kriz içindeki tiyatrolar için yeni mali yükler doğuracağı açıktır.  Benzer biçimde, bir seyahat acentesi açmak için TURSAB’a ödenen harç 36.000 TL’den  70.000 TL’ye çıkarılmış ve rehberler yasası ile seyahat acentelerinde yevmiye usulü çalışan rehberler serbest meslek makbuzu kesmek zorunda bırakılmıştır.

Buradan, turizm ve sanayii alanında bu düzenlemelere imza atan Bakanlığa sormak gerekir: Özel tiyatrolar için düzenlenen bu yeni teşvikler kapsamında da, ilerleyen dönemlerde işletmelere yeni mali yükler getirecek benzer uygulamaların olmayacağına dair bir garanti var mıdır? Ya da bu bunun önüne geçecek bağlayıcı düzenlemelerin destek paketine ilave edilmesi düşünülmekte midir?

Ayrıca, Kültür Girişim Belgesi için başvuruda bulunan şirketin kuruluş yapısının sermaye şirketi (yani limited, anonim, kooperatif ya da vakıf) olması gerekiyor. Bu madde, şirketlerin kurumsallaşması ve gerçekten ticaret yapması adına birçok hibe ve teşvik kaleminde firmaların karşısına çıkan zorlayıcı bir maddedir ki, bu teşvikte de aynı zorluğu yaratacaktır.

Diğer yandan, pandemi döneminde işsiz kalan tiyatro emekçileri için SGK’lı çalışma koşullarına dikkat çekilerek tiyatro sanatçıları tarafından sürekli gündem de tutuldu. Ancak zaten vergi levhası olan özel tiyatrolar için yürürlükte olan İşkur’un istihdam teşvikleri ile, belirli şartları taşıyan işsizleri istihdam eden işverenlere değişen sürelerle ve tutarlarla prim, vergi veya ücret destekleri sağlanabilmektedir.

Bu teşviklerden bir bölümü İşkur tarafından finanse edilmekle birlikte, işlem uygulayıcısı Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.

İstihdamın korunması ve artırılması maksadıyla İşsizlik Sigortası Fonu’ndan finanse edilen teşvikler aşağıdaki tabloda özet olarak yer almaktadır.

Teşvikin Adı Kanuni Dayanağı
Kadın, Genç ve Mesleki Yeterlilik Belgesi Olanların İstihdamı Teşviki 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi
İlave İstihdam Teşviki 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi
İlave İstihdam Ücret Desteği 4447 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesi
İşsizlik Ödeneği Alanların İstihdamına Yönelik Teşvik 4447 sayılı Kanunun 50’nci maddesinin beşinci fıkrası
Asgari Ücret Desteği 5510 sayılı Kanunun geçici 78 inci maddesi

Kültür Girişim Belgesi kapsamındaki destekler, Sahne ve Gösteri Sanatları Salonu tanımı ve standardı ile en azından kamusal alanda tiyatro için bir adım atılmış oldu. Ancak teşvik, Sponsorluk Desteği ile birlikte sunulsa, çok daha büyük ve kapsamlı bir destek sağlanmış olacaktı. Çünkü kurumsal firmalar, sponsorluk ile hem vergi kalemlerinden kazanç sağlamakta hem de hedef müşteri gruplarına çok daha etkin biçimde ulaşmaktadırlar. Aynı zamanda, sponsorluk almak birçok oluşum ve yapı için nakdi bir olanaktır. Sponsorluğun her iki taraf için de devlet tarafından onayı ve mevzuata uygunluğu önemlidir.  Halihazırda, sponsorluk desteği alabilmek için Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapmak gerekmektedir. . Sponsorluk Desteği ve bu alanda yapılacak düzenlemeler, hem pandemi süreci hem de sonrası için tiyatro sektörüne sunulabilecek en önemli teşviklerden biri olacaktır.

Bugün eğitim, sağlık ve sanat alanlarında faaliyet gösteren sektörler, hibe ve teşvik kavramının dışında kaldığı için Covid-19 salgını sürecinde oldukça yara aldılar. En başta, sorunların aşılması için,  bu sektörlerin sorunlarının yasal düzenlemelerle, mevzuat açısından tanınması gerekliydi. Vergi levhası alan bu işletmelerin nace kodları ile bu sistemin dışında tutulması büyük bir hak ihlalidir. En azından, bu kadar yaşamsal öneme sahip kriz döneminde, devletin genelde sanatsal işletmelere ve özelde tiyatro sektörüne kapsamlı bir özel bir teşvik paketi sunması gerekmektedir. 

Kanun ve mevzuatlar konusunda doğru adımlar atılarak birçok değişiklik yapılmasını sağlamak mümkündür. Pandemi sürecinde Tiyatro Kooperatifi, Oyuncular Sendikası ve Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi gibi oluşumlarda örgütlenen tiyatrocular, tiyatroların yaşadığı sorunları dile getirerek somut ve net bir biçimde haklı taleplerini yükselttiler, hukuki ve ekonomik düzenlemelerin hayata geçirilmesi için tüm tiyatroların sesi oldular ve devlet nezdinde bazı adımlar atılmasını sağlayabildiler.

Ancak, bugüne kadar devlet tarafından açıklanan teşvikler, tiyatroların şu boğucu iklimde nefes almalarını sağlamaya yetmiyor. Dar kapsamlı, mevzuatta ve uygulamada yetersiz olan, keyfiyete dayalı bu teşvikler ihtiyaçları karşılamaktan uzak ve zevahiri kurtarmaya yetmiyor. Çok daha acil ve geniş kapsamlı ekonomik ve hukuki düzenlemelere gereksinim duyan tiyatroların yükselttiği taleplerin vakit kaybetmeden yerine getirilmesi gerekmektedir. Anayasasında “sanatı ve sanatçıyı korumakla mükellef kılınmış” bir hukuk devletinin ve “yurttaşlarının gönencini gözetmekle mükellef” bir sosyal devlet olmanın gereği budur. Unutulmamalıdır ki, sanat ve tiyatro bir toplumun can damarlarıdır ve özellikle pandemi sürecinde daha da derinleşen toplumsal krize karşı en etkili silahlardır. Dolayısıyla, tiyatroların korunması ve güçlendirilmesi bir keyfiyet değil, zarurettir!

Tiyatro… Tiyatro… Dergisi

Paylaş.

Yanıtla