Tiyatronun Eylülü ile Dokuzuncu Buluşmamız…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(Ahmet Tolgay’ın, Kıbrıs Gündem’de yayınlanan Kıbrıs Tiyatro Festivali hakkında festival komitesi başkanı Yaşar Ersoy ile yaptığı söyleşiyi yayınlıyoruz.)

Kıbrıs Tiyatro Festivali’nin dokuzuncusu 6 Eylül Salı gecesi gala oyunu “Ölüleri Gömün” ile öyle bir tetiklenecek ki, sahnede kopan şölen rüzgarları ay sonuna kadar başkent Lefkoşa’yı sarmalında sımsıcak tutacak ve büyüleyecek. Gündemde yine birbirinden güzel, birbirinden anlamlı sahne başyapıtları var. Ülkemizin bu en saygın sanat etkinliğini 9 yıldan bu yana hiç aksatmadan yaşatabilmek büyük başarı. O başarıda değerli sanat ekibiyle birlikte ve her yıl artan bir dinamizmle geleneği sürdüren Lefkoşa Türk Belediyesi’nin ve her yıl daha bir artan katılımıyla bu kültürel geleneğe yürekten sahip çıkan halkımızın imzası var. Yaşamın dayattığı tüm zorluklara, olumsuzluklara ve çirkinliklere karşın insan kalabilmekte direnmek, ancak sanatın ve kültürün verdiği eşsiz sinerjiyle olasıdır. O nedenle, Tiyatronun Eylülü’nün dokuzuncusunun sloganı da bu bağlamda belirlendi: “İnsan kalmakta direnmek için…” Festival Komitesi Başkanı Yaşar Ersoy’un sorularıma içtenlikle verdiği yanıtlar, yaşayacağımız doyasıya şölenin içeriğine ışık tutuyor. Bunca yoğunluğu içinde sorularıma yanıt verebilme adına zamanını ayıran değerli dostum Yaşar Ersoy’a teşekkürlerimi sunarım. Buyurun, söyleşimize kulak veriniz:

Soru: Sevgili dostum Yaşar Ersoy, elit bir tiyatro festivalini yarattınız ve inatla yaşattınız, bugünlere getirdiniz. Bizler her yılın dokuzuncu ayının adını “Tiyatronun Eylülü” olarak belirledik. Bu belirlememize dair diyecekleriniz var mı?

Yanıt: Bu belirlemeye gönülden katılırım. Gerçekten eşikteki ay, “Tiyatronun Eylülü”dür. O mutlu Eylül bir kez daha geldi. Kanımızı kaynatacak oyunlarla buluşacak, insani değerlerle zenginleşeceğiz hep birlikte. Aklın ve yüreğin aydınlatılması için perdeler açılacak, tiyatronun ışığı dünyamıza dolacak. Bu sancılı, sıkıntılı, zor ve demode olmuş günlerden, politikacıların bayatlamış demeçlerinden kurtulmak ve tiyatro sanatının aydınlık penceresinden hayatı ve insanı görebilmek, paylaşabilmek çoğalabilmek, kendimizi aşabilmek ve insan kalmakta direnebilmek için Tiyatronun Eylülü’nde toplumca buluşacağız.

Soru: Bu yıl Tiyatro Festivalinde bir de slogan belirlediniz “İnsan Kalmakta Direnmek İçin.” Neden böyle bir slogan?

Yanıt: Giderek insanlığımızı, insani değerlerimizi yitiriyoruz. İşte bütün mesele bu… Bütün sorunlarımızın temelinde yatan bu. Dünyanın yok edilmesi pahasına giriştiğimiz sınırsız ve arsız tüketim çılgınlığına; bizi çıldırtan ve her olumsuz etkenden daha çok hasta eden medya bağımlısı tüketim odaklı kültüre; bakış açımızı, bilgimizi, beğenimizi ve arzularımızı tek tipe dönüştüren, birbirinin benzeri görüntüleri beynimize işleyen medya klişelerine; imal edilmiş istekler ve yönlendirilmiş duygular dünyasında bireylerin ve toplumların özbenliğinden kopartılmaya çalışmasına; metalar dünyasında insansızlaştırılan, metalaşan insana karşı insanı insanla anlatan, malzemesi insan, amacı insan, konusu insan olan tiyatro sanatının festivalini yapmak ve paylaşmak, insan kalmakta direnmektir… Bu nedenle şu çağrıyı yapıyoruz: İnsan kalmakta direnmek için / Çıkın ışığa / Buluşabilenler / Sevindirebilenler / Değişebilenler…
Hep birlikte Tiyatro Festivalinde buluşalım.

Soru: Festival programına baktığımızda çok güzel, çarpıcı, etkileyici oyunlar görüyoruz… Hem içerik bakımından hem de biçim bakımından seyirciyi etkileyecek oyunlar… Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyim?

Yanıt: Her şeyden önce şunun altını çizmeliyim: Kıbrıs Tiyatro Festivali, ülkemizde yapılan diğer festivallerden çok farklıdır. Neden farklıdır? Tiyatro Festivali sadece eğlendirmek, keyifli zaman geçirmek için yapılmıyor… Eğlencenin yanı sıra bir derdi, bir meselesi ve söyleyecek bir sözü vardır Kıbrıs Tiyatro Festivali’nin. Dokuz yıldır Festival programını hazırlarken ülkemizde ve dünyada yaşanan sorunların, sıkıntıların bilincinde, insana ve hayata dair gündemleri tiyatro sanatının nitelikli örnekleriyle karşılamaya çalışıyoruz. Kısaca tiyatronun toplumsal işlevine denk oyunlar seçiyoruz. Tıpkı 30 yıl boyunca Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun repertuarını oluşturduğumuz gibi. Çünkü tiyatro sanatı yalnız bir gösteri sanatı değil, sürekli yaşamı sorgulayan, dün, bugün ve yarınla hesaplaşmayı hiç elden bırakmayan; sonsuz bir kültür birikimi ile hayatı ve insanı yeniden yorumlamak ve yaratmaktır. İşte bu düşüncelerle, festival programını oluşturuyoruz.

Soru : Sezgilerimden yola çıkarak sormak istiyorum: Bu yıl festivalde yeni bazı uygulamalar, açılımlar olacak mı?

Yanıt: Evet, bu yıl festival kapsamında gösterilerin yanı sıra atölye çalışmaları da yapılacak. Kıbrıs Türk tiyatro hareketine düşünsel ve uygulama alanında yeni kazanımlar ve birikimler sağlamak amacıyla iki ayrı atölye çalışması yer alacak. Usta yönetmen Yücel Erten’in yönetiminde “Reji Atölyesi” ve iki değerli hoca Prof. Dr. Özdemir Nutku ve Prof. Dr. Hülya Nutku yönetiminde “Metin Dramaturgisi ve Sahneye Yansıması Atölyesi” yapılacak. Aracılığınızla duyurmak isterim ki, katılmak isteyenler Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’ndan bilgi alabilirler. Ayrıca bu yıl seyircimize söz verdiğimiz gibi biletler numaralı olacak. Böylece seyircimiz daha rahat ve düzenli bir şekilde salonda yerini alacak… Yine bu yıl festivalimizde Kıbrıs Türk tiyatrosuna hizmet veren ama bugün aramızda olmayan üç sanatçımız Üner Ulutuğ, Kemal Tunç, Yücel Köseoğlu’nu Kıbrıs Tiyatro Festivali Onur Sanatçıları olarak saygıyla selamlayacağız. Amacımız bu vefasız ve belleksiz toplumda Kıbrıs Türk Tiyatrosu’na hizmet veren bu üç sanatçımızı, anmak ve bugünün kuşaklarına da hatırlatmaktır. Sen de biliyorsun ki dostum, bir bellek oluşturabilme adına, sadece oyun sahnelemek ve oynamakla yetinmedim “Kıbrıs Türk Tiyatro Hareketi”ni ve ona hizmet verenleri araştırarak, yazarak, kitap yayımlayarak, belgesel film yaparak gün ışığına çıkardım ve yeni kuşakların tanımasına, bilmesine, değerlendirmesine sundum. Diğer yandan da geleceği yapmak adına, yeni kuşakların konservatuvarlarda eğitim almalarına, istihdam edilmelerine ve yaratıcılıklarını ortaya koyarak topluma hizmet vermelerine olanak yarattık. Ayrıca çağdaş tiyatro binası, tiyatro festivali, okullar arası tiyatro şenliği gibi etkinliklerin topluma kazandırılması için mücadele verdik. Amacımız dünü bugüne, bugünü geleceğe bağlayarak yürümektir.
Soru: Tiyatro Festivali’nde bu yıl hangi oyunları izleyeceğiz?

Yanıt: Bu yıl festivalimizde birbirinden güzel oyunlar var: “Ölüleri Gömün” ve “Profesyonel” oyunlarıyla İstanbul Devlet Tiyatroları, “Dullar” oyunuyla İstanbul Şehir Tiyatroları, “İstibdat Kumpanyası” oyunuyla Trabzon Devlet Tiyatrosu, “Giderayak” oyunuyla Ankara Sanat Tiyatrosu, “Nereye Gidiyoruz” oyunuyla Dostlar Tiyatrosu, “Bir Dönüşün Beşlemesi – Quintet” ve “Vanya Dayı” oyunlarıyla Tiyatro Pera yer alacaktır.

Soru: Festival’in sponsoru var mı?

Yanıt: Evet az da olsa var. Ama her şeyden önce Belediye Başkanı Cemal Bulutoğluları’na ve belediye meclis üyelerine bu festivale oybirliği ile destek verdikleri için teşekkür ederim. Ayrıca festivale sponsor olarak katkı koyan Golden Tulip Otel’e, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörlüğü’ne, KKTC Telsim’e ve Remon Ltd’e teşekkür etmek isterim… Bu festivale sahip çıktıkları için…

Kıbrıs Gündem

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.