Dikkat Sokakta Tiyatro Var!

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Galata Perform’un 2005’ten beri yürüttüğü “Görünürlük Projesi”nin amacı Galata’nın tarihi dokusunu, halkını, esnafını, sanatçısını görünür kılmak… Araçsa, sokak tiyatrosu…

Camdan bakıyorsunuz. Tam kapınızın önünde birbirine bağıran ya da sarılan bir çift görüyorsunuz. Sonra bir şeyler konuşmaya başlıyorlar. Konuşmaları bütün mahalle duyacak kadar yüksek seste. “Dur şu işe bir el atayım” diyorsunuz. Kapının önüne çıkıyorsunuz, çifte doğru yürüyüp “Hayırdır bir sorun mu var” diye soruyorsunuz. Ama çift istifini bozmuyor. Bilmediğiniz şey şu: Siz aslında o anda sahnedesiniz! Zira her an sokağınıza tiyatro gelebilir. Ve sokak tiyatrosu kapınızın önünde oynanabilir. Sokak ve mekân tiyatrosu dünyada yükselen bir trend. Hollanda, İngiltere, Brezilya, Sudan, Uganda gibi ülkelerde bunu öğrenmek isteyenler eğitim programları ve festivaller düzenleniyor. Besbelli gerçek meseleleri dile getirmek için dünyada sokaktan başka yer bulmak zorlaşıyor… İstanbul’un silueti de bu tarz performanslara nefis bir dekor sağlıyor. Bunu değerlendirmek için sokaklara bakan, apartmanların, caddelerin, otomobillerin, insanların trafiğini büyük bir prodüksiyonun parçası gibi gören tiyatro yönetmeni Ilgın Abeln de şimdi yeni bir projeyle sokakları tiyatro sahnesine çeviriyor. İstanbul 2010 kapsamında Haydarpaşa Garı’nda “İstanbul İstanbul” adını verdiği oyunun ardından bu kez bir çıkmaz sokakta, tam da mekânın şeklini ödünç alarak oyununa isim yapıyor: “Kölemen Çıkmazı”. Galata Perform’un 2005’ten beri yürüttüğü “Görünürlük Projesi”nin derdi, Galata’nın tarihi dokusunu, halkını, esnafını, sanatçısını görünür kılmak… Projeye katılan sanatçılar Galata’nın dört bir köşesine dağılırken, Ilgın Abeln de Kölemen Çıkmazı’nı sahiplenmiş.

KÖLEMEN ÇIKMAZI’NDA NELER OLUYOR?

Bu çıkmaz sokağın sakinleriyse günlerdir sokaklarındaki oyuncuları misafir ediyor. Önce garipseyerek, “Kim bunlar? Ne yapıyorlar?” diye baktıkları oyuncuların ve hatta oyunun artık parçası olmaktan memnunlar. Çay, kahve ikramları, provalar ilerledikçe ekibe “İyi, iyi, oyun oturuyor, rollerinizi iyi yapmaya başladınız” gibi yorumlar peşinden geliyor. Abeln oyunlarında binanın anlattığı hikâyeye de kulak veren bir yönetmen. Önce mekânı araştırıyor, sokakta yaşayanlara, orada nefes alıp veren dokuya bakıyor ve sonra oyunu geliştiriyor. Yaptığının adı mekân tiyatrosu. 9 senedir yaşayan yerlerde oyunlar sahneye koyuyor. Şehir mimarisinin çok ilham verdiğini söyleyen Abeln, mekân tiyatrosu sayesinde tiyatronun o elit havadan ve kibirden kurtulduğunu ifade ediyor. Bugüne kadar çamaşırhane, ofis, park gibi başka alanları da oyunları için tercih eden Abeln, bu tarz mekânlarda özellikle provalardan başlayarak insanlarla da tanıştıklarını dile getiriyor. Bu şekilde yepyeni seyirci kitlelerine de kavuştuklarını anlatıyor. “Bu kadar birbirinden uzak durmaya, korkmaya hiç gerek yok” diyen Abeln’e göre tiyatrocular bu konuda bazen hatalı düşünerek “Halk anlamaz” gibi bir önyargıya saplanıyor. “Böyle bir şey yok, halk bal gibi de ne verirsen onu anlıyor, hem de şahane anlıyor” diye de ekliyor. Abeln’in tiyatroları metin ağırlıklı değil, gayet görsel ve absürd.

HANGİSİ GERÇEK HANGİSİ OYUN?

Ilgın Abeln oturup sokağı izlediğinde de çok teatral bir şeyler gördüğünü belirtiyor. Bir kadın pencereden sarkmış camı silerken aşağıdan bavuluyla bir insanın geçmesini, bu iki görüntü birbirine karışırken bir otomibilin bas bas çalan kornasını şu soruyla birleştiriyor: “Hangisi koreografi, hangisi gerçek?” Sokak tiyatrosunu seyrederken herkesin hayatın ne kadar değişken olabileceğini gördüğünü, burada derin bir felsefe yattığını anlatıyor. “Hayat bir sürü şey barındırıyor. Sokakta yaptığımız oyunlar gibi hayatın da bir metni yok, olsaydı da bize verselerdi o zaman hepimiz rolümüzü bilirdik” diyor Abeln. “Gerçek hayatın kadrajı sürekli değişiyor.” Büyük şehir insanı, hayatın içindeki küçük sürprizlere gülümsemeyi unutalı o kadar çok oldu ki artık sürprizlerden korkuyor. 3 Kasım saat 18.30’da Galata’ya, Kölemen Çıkmazı’nın oraya bilerek gidenler haricinde, oralardan geçecekler de şanslı. Çünkü onları sokakta bir tiyatro bekliyor olacak. Belki durup seyredecekler, tıpkı hayatı da geldiği gibi kabul edip seyrettikleri gibi… Belki de bu çıkmaz sokakta kendi çıkmazlarını düşünecekler.

Görünürlük Projesi ne?

“Görünürlük Projesi 8” kapsamında; Aydın Teker, Eczacıbaşı Binası’nda; Genco Gülan, Hamursuz Fırını’nda; Aslı Bostancı, Salt Galata’da; Ilgın Abeln, Kölemen Çıkmazı’nda; Mustafa Kaplan, Barın Yurt’ta; Dicle Doğan ve Yordan Yordanoğlu, Puerta Mobilya Mağazası’nda; Tuğçe Tuna, Melih Kıraç, Ufuk Tan Altunkaya ve Gizem Pilavcı, Galata’nın sokaklarında performanslar gerçekleştirecek. Program, sanat üzerinden yerel yaşamları, tarihi, kültürü görünür hale getirerek bu kavram üzerine düşünmeyi hedefliyor.

Habertürk

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.