Tiyatrocular Engellemeye Rağmen Yürüdü: Sanat Engellenemez

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Pınar Tarcan’ın Bianet’te yayınlanan haberini okuyucularımızla paylaşıyoruz.]

Tiyatro sanatçıları Kadıköy’de Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nden Süreyya Operası’na kadar “Sahneler bizim, sokaklar bizim” sloganlarıyla yürüdü. Oyuncular Kadıköy’de konserlerle günlerini kutladı.

Tiyatrocular 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde, Kadıköy Kaymakamlığı tarafından getiren kısıtlamaya karşın “Sokaklar bizim, sahneler bizim” sloganlarıyla Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nden Kadıköy Kaymakamlığı’nın yakınındaki Süreyya Operası’na kadar yürüyerek günlerini coşkuyla kutladı.

Kaymakamlık tarafından “Seçim öncesi güvenlik” ve “yolu engelleyecekleri” gerekçesiyle yürüyüşlerini Salı pazarında yapması istenen oyunculara, halk da coşkulu alkışlarla katıldı.

Kadıköy Belediye Başkanı da katıldı

Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun düzenlediği ve Oyuncular Sendikası’nın destek verdiği yürüyüşe Genco Erkal, Enis Fosforoğlu, Pervin Bağdat, Serdar Opçin, Taner Rumeli, Orhan Aydın, Teoman Kumbaracıbaşı, Cansu Fırıncı gibi oyuncuların yanı sıra Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve Hatay Milletvekili/ oyuncu Barış Atay da katıldı.

Süreyya Operası önünde sonlanan yürüyüşte Kadıköy Tiyatroları Platformu üyesi Volkan Yosunlu platform adına bir konuşma yaptı.

“Sanata her türlü saldırıyı reddediyoruz”

“27 Mart, dünyanın birçok yerinde Tiyatro Günü olarak kutlanıyor. Şenlikler, yürüyüşler, gösteriler düzenleniyor ve tiyatro sanatının, insanı insanla nasıl değiştirdiği anlatılıyor” ifadeleriyle başlayan Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun bildirisinde şu ifadeler yer aldı:

“Diğer yandan sahneler kapatılıyor, oyunlar yasaklanıyor oyuncular soruşturuluyor ya da hapse atılıyor!

“Biz ‘Kadıköy Tiyatroları Platformu’ olarak, sanata her türlü saldırıyı reddediyoruz.

“27 Mart Dünya Tiyatro Günü, tiyatro sanatçılarına özgü bir gün olsa da, bu yıl tüm sanat alanlarından sanatçıları ve halkımızı dayanışma içinde olmaya çalışıyoruz.”

“Sahneden ve kendinden sakın vazgeçme”

Tiyatro sanatçısı Enis Fosforoğlu ise platformun bildirisini okudu.

“Bir replikle değişir dünya, bir haykırışla…” sözleriyle başlayan Fosforoğlu’nun okuduğu metinde özetle şu ifadeler yer aldı:

“En karanlık, en sessiz anı yaşadığını sandığında, sokaktan, hayattan, sahneden ve kendinden sakın vazgeçme!

“Bir replikle değişir dünya, bir haykırışla… Sahnede düş kuranların gücü yetebilir sokakları ve hayatı aydınlatmaya, sesine ses olmaya. Bak, sahnedeki hikaye sen-ben, sokaklar sen-ben, gülen, ağlayan, öfkelenen, aşık olan sen-ben, her günü yeniden kuran, her anı biricik kılan sen-ben. Yani biz.”

Tiyatrocular “Yani biz” diye haykırdıktan sonra Fosforoğlu devam etti:

“Yüzünü dön sahneye”

“Yüzyıllara meydan okuyan Pişekar’dan, Kavuklu’dan, Prometheus’dan, Antigone’den, Romeo’dan, Juliet’den, Zilha’dan, Nazım’dan, mahallenden, memleketten al gücünü, izle, eyle, katıl bu yüzyıllardır akan nehre; yüzünü dön sahneye. 27 Mart Dünya Tiyatro günü bizim, hepimizim!”

Kadıköy Tiyatroları Platformu ile Kadıköy Belediyesinin üç yıldır birlikte düzenlediği ve üç yıldır 27 Mart’ta gerçekleşen Dünya Tiyatro Günü yürüyüşüne, bu yıl İstanbul Kadıköy Kaymakamlığı tarafından kısıtlama getirildi.

Fosforoğlu’nun ardından kaymakamlık kararına karşın Kadıköy Tiyatroları Platformu ile dayanışma için gelen Oyuncular Sendikası üyelerinden Serdar Orçin, sendikanın metnini kendi üslubuyla okudu:

“Hapis cezası alan oyuncuları görmek bizi yaralıyor”

“Bugün 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nü farklı duygularla kutluyoruz.

“Bir yandan Tiyatrolarımız ve tiyatrocularımız, yepyeni şekillere bürünmüş yasaklar, engeller ve baskılarla karşılaşıyor son yıllarda. Evet, belki tiyatro sanatı tarihin hemen her döneminde ve hemen her coğrafyada siyasi ve toplumsal erkin hedefinde olmuştur.

“Çünkü tiyatro toplumu iyileştirir, yönetenlerin kör etmeye çalıştığı gözleri ve vicdanları iyileştirir.

“…Son yıllarda, şekil değiştirmiş, ‘serbest piyasa’ dinamikleri kılığına bürünmüş sinsi taktiklerle engellenen oyunlar, baskılarla kendine salon bulamayan ya da tahsis edilen salonları sürekli ‘tamirat’a sokularak ellerinden alınan tiyatrocular, sosyal medyada beyan ettiği fikirlerinden ya da yüzyıllardır oynana gelen oyunlara sahnede getirdikleri yorumlardan ötürü hapis cezası alan oyuncu DOST’lar, Nazlı’lar var. Bunları görmek bizi yaralıyor.

“Yaşasın örgütlü dayanışma, yaşasın özgür tiyatro”

“Hatta bugün yapılan bu yürüyüş bile, her sene yapıldığı gibi tekrarlanmasına müsaade edilmeyerek, bir tür engelleme ile karşı karşıya bırakıldı. Oyuncular Sendikası olarak biz; yasakları ve engelleri değil, oyuncuların sosyal ve mesleki haklarını aldığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hüküm sürdüğü, tiyatrocuların tacizden ve mobbingden arınmış güvenli bir ortamda çalıştı ve devletin anayasal görevini yerine getirerek sanatı ve sanatçıyı koruduğu, onlara destek olup haklarını verdiği bir tiyatro istiyoruz

“…Oyuncular Sendikası olarak biz de bugün sözümü tüm tiyatroculara ve tiyatro seyircilerine söylemek istiyoruz. Tiyatroyu engellemeye çalışanlar maalesef hep olmuştur ve büyük ihtimalle olmaya devam edecekler. Bu sebeple biz, her koşulda birlikte dayanışma içinde durmaya, örgütlü olmaya, kendi gücümüzle kendimizi ve toplumu iyileştirmeye ve umut olmaya devam edeceğiz. Yaşasın örgütlü dayanışma, yaşasın özgür tiyatro…”

Bianet

Paylaş.

Yanıtla