“Ölün Diyorlar”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Usta tiyatrocu Orhan Aydın’ın SoL Gazete’de yayınlanan yazısını sizlerle paylaşıyoruz. Orhan Aydın bu yazısında bir bakanlık yetkilisi ile yaptığı konuşmayı metne dökmüş.

– Hocam paylaştıklarınızı görüyoruz, yalnız sizinkileri değil diğer sanatçıların ve sanat örgütlerinin paylaştıklarını da görüyoruz.

– Gördüğünüzü biliyorum, takip ediyorsunuz, yalnız siz değil başkaca bakanlıklar ve yetkililer de görüyor ama bağrışlarımız işe yaramıyor.

– Sayfalar dolusu, madde madde rapor ediyoruz hepsini, en son tüm tiyatroları kayıt altına alma çalışması yaptık, müzik gruplarını, müzisyenleri isim isim saptadık.

– Eee ne oluyor kayıt altına alıp saptayınca, kuş mu kondurmuş oluyorsunuz. Talepler orta yerde çığlık atıyor, insanlar taş kemirme aşamasındalar, hiç mi vicdanları yok o yazdığınız raporları görenlerin.

– Hocam inanın bakan bey gereğini yapalım diyor ama sonuç alamıyoruz.

– Kim engelliyor daha açık sözlü olamaz mısın?

– Bütçe yok deniyor hocam, elimiz kolumuz bağlanıyor, destek fonunu dağıtıyoruz geriye sıfıra sıfır kalıyor.

– Bu mu bana verdiğin yanıt, bütçe yok ne demek, görmüyor muyuz olup biteni, madde madde kimlere neler aktarıldığını sayarak mı talepte bulunalım. Daha açık söyleyeyim havuzunuzdan yemlediğiniz “sanatçı” dediklerinize, şirketlere, iş insanı kılıklı onlarca talancıya para var, neredeyse her hafta talepte bulunan Diyanet’e milyarlar aktarılıyor ama sanata, sanatçıya, kültür emekçilerine desteğe gelince yok, nasıl oluyor?

– Onu biz yapmıyoruz hocam, biliyorsunuz öyle bir yetkimiz yok.

– Kim yapıyorsa ona diyorum. Bu ülkeyi ve sanat alanlarını sokakta bulmuş gibi davranan akla diyorum, kendine tapınanlara “benim, bizim” diyen, haksızlığı-adaletsizliği reddedenlere, gerçeği söyleyene, yazana, çizene, oynayana, “düşman, müsvedde” diyen kimlerse onlara söylüyorum.

– İşte buna çok kızıyorlar hocam.

– Beter olsunlar, ne oluyor yani gerçeğe kızınca bunlar gebersinler mi diyorlar, nasıl bir devlet yönetimi aklıdır bu, ne sanıyorlar kendilerini? Söyle onlara biz onlardan önce vardık, onlardan sonra yine var olacağız.

– Biraz sakin olsanız hocam, görüşsek bir yol yöntem belirlesek.

– Yol yöntemi mi var bu işin, dünyanın 134 ülkesinde sanata sanatçıya destek fonları açıklandı, görmediniz mi izledikleri yöntemi. Bizi kıskandığını söyledikleri Merkel her sanat yaratıcısının kirasını verdi, vergi borçlarını sildi, sosyal güvencesi olmayan tek sanat yaratıcısı bırakmadı, aylık maaş bağladı. Küfrettikleri Yunanistan da öyle.

– Gördüm hocam onları.

– Gördüysen koy önlerine, yöntem bu de.

– Hocam size telefonda söyleyemediklerim var, buluşalım diyeceğim ama.

– Bak önümüzdeki süreç daha da dertli bir süreç, senin partin ekonomik batışın sebebi gördüğü için umursamıyor ama virüs insanlığın canını yakıyor daha da yakacak. Onlarca tiyatro kapısına kilit vurdu. Bu koşullarda perdeler açılamaz, setler çalışamaz, kültür merkezleri kapanır, müzik dinletileri gerçekleşemez. Madem sanat insanlarını kayıt altına aldınız,  açıklama yapsınlar, desteklerini bildirsinler. Bu durumda içlerimizden birinin burnu bile kanasa sorumlusu onlar olacaklar.

– Hocam bir kez daha söyleyeceğim söz.

– Bir kez değil bin kez daha söyle, bilsinler. Sana yıllar önce tiyatro derslerinde söylediklerimi unutmanı istemem, ‘Sanatçı gerçeği, yalnızca salt gerçeği alır, yoğurur, şekillendirir ve hayata savurur’. Şu an bizlere yaşatılan bunun engellenmesinden, geleceğe ışıklar saçan sanat yaratıcılarının yok edilmesinden başka bir şey değildir ve tüm insanlık tarihinde bunun düşmanlıktan başkaca bir adı yoktur.

SoL Gazete

Paylaş.

Yanıtla