Sanatta Hak İhlalleri / Şubat 2024

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Sanat Meclisi’nin hazırladığı, 2024 yılının Şubat ayında gerçekleşen hak ihlallerini içeren raporu okurlarımızla paylaşıyoruz:

Ülkenin yerel seçim atmosferine girdiği yeni yılın ikinci ayında sanat yapılan baskılar sürüp gitti. İşte Şubat 2024’te sanat alanının yaşadıkları: 

  • Antep ve Ağrı’da sahnelenmesi engellenen ‘Kral ve Travis’ oyunu İstanbul’da da engellendi. Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde hazırlıklarını sürdüren tiyatro ekibine oyunun oynanmayacağı iletildi. Bilet satışlarının yapıldığı oyunun engellenmesine ilişkin herhangi bir gerekçe söylenmedi. Tiyatrocular sahneyi terk etmeyeceklerini söyledi, polis tiyatroyu ablukaya aldı: “Bugün bizim oyun Şişli Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Polis kapıları kapatmış. İzleyicilerin içeri girmesine izin vermiyorlar. Biz de sahnedeyiz. Sahnemizi terk etmeyeceğiz Kürt sanatı sahipsiz değildir. Biletini alıp buraya gelenler arkadaşlardan özür dileriz. Mağduriyetinizi anlıyoruz. Biz buradayız. Saat kaç olursa olsun burada olacağız.” Bu arada oyunun yasaklanmasına tepki gösteren oyuncular ve bazı izleyiciler abluka altına alındı. Kamuoyunda yükselen tepkiler sonucu İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Kürtçe sahnelenmek istenen oyuna yasağın kalktığını açıkladı Oyuncu Bahoz Özsunar ise yasak kararının kalktığından kendilerinin haberinin olmadığını belirterek “İnşallah biri bizi arar da bizim de yasak kararının kalktığından haberimiz olur” dedi.
  • Daha önce konserleri, festivalleri yasaklatan, toplumsal yaşamı tehdit eden gericilerin son hedefi Matild Manukyan’ı konu alan oyun oldu. Bundan 24 yıl önce hayatını kaybeden Manukyan’ın hayatından kesitler tiyatro sahnesine uyarlanırken oyun, günlerdir ilçede gericiler tarafından hedef alınıyordu. Sonrasında iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Akit Gazetesi oyunu hedef alan bir ‘haber’ hazırladı. Alanya Belediyesi Kültür Merkezi’nde oynanması beklenen oyun MHP’li belediye tarafından iptal edildi ve gerekçe sunulmadı. Bahar Hacıbektaşoğlu’nun yazıp oynadığı, proje tasarımını gazeteci Oğuzhan Toracı’nın yaptığı oyun Manukyan’ın ölümüne bir saat kala, kendisiyle, kadınlarla, yaşadıklarıyla ve Tanrı’yla yüzleşmesini konu alıyor. Hacıbektaşoğlu oyunun, Yeni Akit tarafından “Manukyan’ın kirli hayatı aklanıyor” denilerek hedef gösterilmesi ve yasaklanmasına tepki gösterdi: “Bu bir doyumsuzluk. Oyunu izlemeden oyunu, sanatçıyı, sanatı hedef gösteriyorlar. ‘Biz bunları ezeriz, hiçbir şey yapamazlar’ diye düşünüyorlar. Haberde ‘Manukyan’ın aklamaya çalışıyor’ tarzında bir ifade geçiyor. Aksine ben Manukyan’ı aklamıyorum, orada kadınlarla özdeşleştiriyorum. Güçlü olan biziz. Onlara karşı durmaktan vazgeçmeyeceğim. Bu ülkede ilerleyen bir sanat, ayakta duran, ilerleyen güçlü insanlar var. Ne bizleri ezebilecekler ne de sanatı susturabilecekler. Haberi yayınlarken afişteki bacaklarımı dahi sansürlemişler. 10 yıldır ben bu oyunu oynuyorum. Bunun peşini bırakmayacağım. Salon tahsislerini durdular, satılan biletleri iade ediyorlar. Belediyeden iptal gerekçesi sunmazken gerekçeyi Akit’in yaptığı haberle verdiler.” 
  • Metin-Kemal Kahraman kardeşlerin konseri Bingöl’de iptal edildi. Bu etkinliğe ilişkin bir video paylaşan sanatçı Metin Kahraman, “Dün Bingöl’deki konserimiz 2 saat kala, son anda yasaklandı. Esasen bir hafta önce emniyet, bu konserin yasaklandığını bize bildirdi, ancak biz vazgeçmedik. Bingöl’deki Eğitim Sen ve Bingöl Barosu ile çeşitli milletvekillerimizle temasa geçtik. Bingöl Valiliği ve Emniyet Müdürlüğüyle iletişime geçtik, yasaklama gerekçesini sorduk. Hiçbir gerekçe sunulmadı, sadece ‘güvenlik’ denildi”. Biliyorsunuz ki Bingöl, Zazaca’nın ağırlıklı olarak konuşulduğu bir bölge. Dünya Ana Dili Günün’de Zazaca söyleyen bizlerin konseri yasaklandı ve bu durum bizi çok üzdü. Maddi ve manevi kayıplarımız var. Bingöl Barosu ve Eğitim Sen’in desteğiyle davacı olacağız” ifadelerini kullandı.
  • Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesi, Sinan Yağmur’un “Aşkın Son Ozanı Neşet Ertaş” kitabı hakkında toplatma ve yayın durdurma kararı verirken, Tokel’e tazminat ödenmesine de hükmetti. Sinan Yağmur’un kitabında “Neşet Ertaş Kitabı” adlı kitaptan alıntılar yaptığını, iktibas ve alıntı kuralına uymadığı iddiası, bilir kişi heyeti tarafından iki kitap incelenerek değerlendirildi. Bilir kişi heyeti raporunda “Davalıya ait kitabın içeriğinde yer alan davacıya ait kısımların, maksadın haklı göstereceği sınırın ötesinde olduğu” ifadesi kullanıldı. Sinan Yağmur’un kitabında metin içindeki bilgileri nereden aldığına ilişkin bir kaynakça kullanmadığı ve kitabın sonunda da Bayram Bilge Tokel’in kaynak gösterilmediği vurgulandı. Bilir kişi raporunda sunulan örneklere göre, bazı sayfalarda yüzde 100 benzerlik olduğu tespiti de yer alıyor.
  • Yapımcı şirket Aytaç Medya, Cem Karaca’nın hayatını anlatan “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filminin vizyondan kaldırıldığını bildirdi. Açıklamada, Filmimiz, davacı tarafça mahkemeye yatırılan 3,5 milyon TL. teminat sonrasında tedbir kararıyla durdurulmuş ve vizyondan kaldırılmıştır. İnanıyoruz ki adalet yerini bulacak ve ileriki dönemde üzerindeki tedbir kararı kaldırılarak filmimiz halkla bir kez daha buluşacaktır. Yaşanan süreçte davacı taraf filmimizde kullanılan eserler için kendisinden izin alınmadığı gerekçesiyle dava açmıştır. Ancak, yapım şirketi olarak bizler, Emrah Karaca’da bulunmayan 1/4 hakkı, MESAM tarafından da yasal olarak belirtilen kurumdan almış bulunmaktayız. Filmimiz sadece bir sinema eseri olmanın ötesinde, aynı zamanda Cem Karaca’nın sanatını ve dönemin toplumsal, kültürel atmosferini de yansıtan önemli bir belgedir. Karaca’nın mücadele dolu hayatını, müzikal yolculuğunu ve etkisini izleyicilerle buluşturmak, gelecek kuşaklara sinema aracılığıyla aktarabilmek bizler için büyük bir onur ve sorumluluktur.”
  • Star TV’de yayınlanan ‘Yalı Çapkını’ dizisinde kameramanlık yapan Fethi Savaş Altınpulluk, çekimlerin ardından yalıdan çıktığında kaza geçirerek ağır yaralandı. Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen), iş kazasına dair yaptıkları araştırmada dizi çekiminin sabah 10:30’da başladığı, 22:50’de sonlandığı ve kazanın 23:00’te gerçekleştiğini öğrendiklerini vurguladı. Açıklamada uzun çalışma saatinin payına dikkat çekildi: “Edindiğimiz bilgiye göre iş kazasının gerçekleşmesinde çarpan motorun süratli oluşunun yanı sıra uzun çalışma süresi ve yorucu bir çalışma temposunun işçide yarattığı dalgınlığın da payı büyüktür. Sendika olarak, sinema emekçisi Fethi Savaş Altınpulluk’un yanında olduğumuzu ve ağır çalışma koşullarına yönelik işverenin hukuksuz uygulamalarına karşı sürecin takipçisi olduğumuzu, iş güvenliği ve işçi sağlının temini için gerekli yasal süreçleri takip edeceğimizi kamuoyuna bildiririz.”

Ülke yeni bir seçim rüzgarına kapılmış gidiyor. Adayların bir kısmı sanatçılarla toplantılar düzenliyor. Kimi sanatçılar bu davetlere ilgi göstermiyor. Bir seçimlik yakınlaşma olarak değerlendiriyor. Kimileri heyecanla koşup gidiyor. Aday ve etrafındakiler önce sanatçılara söz verip onların görüşlerini dinler görünüyorlar. Ardından kendi propagandalarına girişiyorlar. Toplantının özeti ise; bana oy ver ardından dile benden ne dilersen. Ülkenin başındaki yöneticinin de mahalle muhtarının da söylemi hemen hemen aynı. Sanatın ise tepesinde yasaklar ve engellemeler peş peşe patlıyor ama değerli adaylardan ciddi bir tepki gelmiyor. Seçim sonrası bütün halkın sırtına patlayacak ekonomik ve politik yaptırımlar ise az ileride yolumuzu gözlüyor.  

Paylaş.

Yanıtla