Kırmızı Dalga Ve Sanat

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Vecdi Sayar’ın BirGün‘de yayımlanan yazısının bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]

Yerel seçimlerin zaferle sonuçlanması bir sanat dalgası yaratabilir mi? CHP Genel Merkezi ve seçilmiş başkanların ülke çapında bir sanat seferberliği başlatması tatlı bir rüya mı yoksa gerçek bir ihtiyaç mı?

Geçen Pazar, ülkemizin 2023 Genel Seçimi sonrası içine düştüğü umutsuzluk girdabından çıkışına tanık olduk. CHP 35 il, 337 ilçe belediyesi kazanarak birinci parti konumuna yükseldi. Bu başarının mimarı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve görevlerine başlayan belediye başkanları büyük bir sorumluluk üstlenmiş durumdalar. Yeniden yeşeren umutları yaşatma sorumluluğu. Ülkenin dört bir yanında oylarını bilinçle kullanan kitlelerin beklentileri azımsanmayacak boyutlarda. Siyasi iktidarın ranta dayalı politikaları sonucu yoksullaşan halkımızı enflasyona ezdirmemek için alınacak önlemler, eğitimden sağlığa pek çok alanda gerçekleştirilebilecek atılımlar v.b… Büyük kısmını gençlerin oluşturduğu, aralarında ciddi oranda kadınların yer aldığı başkanların pek çoğunun bu atılımları gerçekleştirebilecek bilgi birikimine sahip olduğunu görüyoruz. Önceki yazılarımda adını andığım adayların büyük çoğunluğu seçimi kazandı. Toplumsal tepki sonucu Van’daki hukuksuzluğa geçit verilmemesi sevincimizi perçinledi. Fatih Mahir Polat’ı, Ümraniye Aykut Erdoğdu’yu, Malatya Veli Ağbaba’yı kazanabilseydi, sevincimiz tam olacaktı. Seçim kazanan tüm başkanları kutluyorum. Dürüst ve liyakat sahibi kadrolarla doğru hedeflere ulaşmalarını, Anayasamızda belirtilen sosyal devlet ilkesi doğrultusunda başarılı işler yapmalarını bekliyoruz onlardan.

SANAT LÜKS MÜ?

Halkımızın bu seçim zaferi ile yeniden umuda sarıldığını görüyoruz. Ekonomik sorunların yanı sıra, ifade özgürlüğü ve laiklik gibi konularda yaşanan aşınmanın bu zaferin nedenleri arasında olduğu unutulmamalı. İyileşmenin sürdürülebilirliğini sağlamak için kültür ve sanat alanlarının ihmal edilmemesi gerekiyor. CHP yönetimi ve seçilmiş başkanlar sanat alanını halkın eğlence ihtiyacını karşılayacak bir araç olarak değerlendirme yanlışından uzak durmak, bu alanı özgür ve bilinçli bireylerin yetişmesine katkı sağlayacak bir alan olarak görme sorumluluğunu taşıyor. İnsanca yaşam umudu, çürüyen ahlakımızı onarma, manevi değerlerimizi koruyabilme, laikliği ödünsüz biçimde hayata geçirebilme, kültürel farklılıklarımızı koruyarak birlikte yaşama mutluluğuna kavuşabilmeyi içeriyor.

İnsanımızın temel beklentisi yaşam kalitesinin yükselmesidir hiç kuşkusuz. Peki, yaşam kalitesinden anlaşılan ne? Belirli bir gelir düzeyine ulaşmak, uygar yaşamın araç-gereçlerine, mümkünse en yeni modellerine sahip olmak… Bu gerçeği bilmemiz, buna teslim olmayı gerektirmiyor. Uygar dünyada yaşam kalitesinin en temel ölçütleri arasında, sanatsal etkinliklere katılım oranı, yani tiyatroya, sinemaya, konsere gitme, kitap okuma oranlarının yer aldığı unutulmamalı. Bugün hala pek çok kentimiz performans sanatlarının ihtiyaçlarına cevap verecek salonlardan yoksun. SODEV’in yerel yönetimlere yönelik bir anketini anımsıyorum. Tiyatro salonunuz var mı sorusuna belediyelerin kültür müdürlerinin cevabı, “evet var” olmuştu. Gerçekte, büyük bir çoğunluğu sanatsal etkinlikler için çok yetersiz ‘çok amaçlı” salonlar… Mekansal ihtiyaçların karşılanması da yetmiyor. Bu mekanlarda düzenlenecek etkinliklerin halkın kültür düzeyini yükseltmek amacı doğrultusunda özenle seçilmesi gerekiyor.

Bu seçim zaferini büyük ölçüde ‘boş tencere’ ile kazanmış olabiliriz; ama bunun bir sürdürülebilirliği yok. Cumhuriyete, demokrasiye, bağımsızlığa, özgürlüğe ve insan haklarına tutkuyla bağlı bireyler yetişmesi için çok çaba göstermemiz gerekiyor. Anaokulundan üniversiteye tüm eğitim sistemini dindar ve kindar nesiller yetiştirme hedefi doğrultusunda yeniden kurgulayan siyasi iktidarın yol açtığı hasarı tamir etmezsek, seçim kazanmak için yeniden sağa çark etme formülleri aramaya başlarız. İşte bu yüzden sanatsal etkinlikleri ‘lüks’ kabul edip, onlardan tasarrufa gitmek yerine, bir sanat seferberliği için kolları sıvamak gerekiyor.

Devamı için tıklayınız.

Paylaş.

Yanıtla