[Ümit Güçlü’nün BirGün‘de yayımlanan ve Muharrem Uğurlu’yla yaptığı söyleşinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
Bu yıl 16-30 Haziran tarihleri arasında İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde üçüncüsü düzenlenecek olan “Kadın Yüzleri Festivali”, sahne sanatlarında kadınların güçlü, renkli ve çoğulcu temsilini odağına alarak her yıl daha geniş kitlelere ulaşmayı sürdürüyor. Tiyatrodan müzik ve dansa; resim sergilerinden söyleşilere uzanan zengin programıyla festival, Beyoğlu’nun kültürel dokusunu kadın hikâyeleriyle renklendiriyor. Festivalin bu yılki süreci, programın gelişimi, kadın temsiline dair güçlü duruşu ve sahneye yansıyan dönüşümüne dair sorularımızı, Kadın Yüzleri Festivali Direktörü Muharrem Uğurlu’ya yönelttik. Uğurlu, festivalin zorlukları, dayanışmanın önemi ve kadın seslerinin sahnede giderek güçlenmesinin ardındaki samimi hikâyeyi bizlerle paylaştı.
Festivalin bu yılki sürecinden bahseder misiniz?
İlk iki yıla göre bu yıl daha zor geçti. Partnerler artsa ve daha profesyonel çalışılsa da beklentiler büyüdü. Başta kapasitemizi bilerek hareket ediyorduk, şimdi olanakları artırmakta zorlanıyoruz. İlk festivalde sadece tiyatro vardı, ikincisinde bir resim sergisi eklemiştik. Üçüncü yılda ise dans, müzik, resim sergileri ve söyleşilerle kapsamı genişlettik. Yelpaze büyüdükçe işimiz zorlaştı ama bu süreç bizi geliştirdi. Bu festivalle, dayanışmayı artıracak birçok çalışma yapıyoruz. Dostlarıma, meslektaşlarıma ve kamuoyuna sesleniyorum: Dayanışmayı birlikte güçlendirelim ya da yoldaki engelleri kaldırın. Biz ekstra bir şey istemiyoruz. Hiçbir şey bireysel olarak yürümez. Bu festival de, başka işler de ancak birlikte var olabilir ya da hepimiz yok olacağız.
Bu üç yıl içinde sahnede gördüğünüz kadın yüzleri nasıl bir dönüşüm geçirdi?
Kadın deyince akla gelen hep olumsuz noktalar var, kadına taciz, kadın cinayetleri gibi kadına yönelik bütün olumsuz cümleleri bu festivalde değiştirmek istedik. Festivalin mottosu da “Kadın Yüzler Festivali’nde kadınlarla Beyoğlu renkleniyor” olarak belirlendi. Kadınların anlattığı hikâyelerle ağlayacağız, güleceğiz, neşeleneceğiz. Kadın Yüzleri Festivali dendiğinde sadece dram ve olumsuzluk beklenmemeli. Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Festival kurucusu olarak sadece ben değil, komitemizdeki bütün kadınların ortak kararıyla mottomuzu daha renkli bir festivalde bir araya gelmek üzerine kurduk. Üç yılda festivalin en büyük kazanımı, cinsiyet eşitliğiyle, hayatın kadınlarla nasıl renklendiğini göstermesi oldu. Kadınların hayattaki güçlü ve renkli varlığını öne çıkardık.
Devamı için tıklayınız.
