Karşıyaka Belediye Tiyatrosu’ndan Kültür Merkezlerinin Devri Kararına Tepki: “Tiyatrosuz Bir Kent Olmaz!”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Karşıyaka’da kültür ve sanat camiasını yakından ilgilendiren kritik bir gelişme yaşanıyor. Karşıyaka Belediyesi’nin SGK’ya olan borçlarına karşılık, ilçenin köklü kültür merkezlerinden Ziya Gökalp Kültür Merkezi ve Bülent Ecevit Kültür Merkezinin devri gündemde.

Bu gelişme üzerine, 4 Ağustos Pazartesi günü Karşıyaka Belediye Tiyatrosu oyuncuları olarak Karşıyaka Belediyesi’nin Ağustos ayı olağan meclis toplantısına katıldık. Tiyatromuzun 30 yıllık tarihi boyunca oyunlarını sahnelediği, provalarını gerçekleştirdiği, kostüm ve dekor atölyelerini içinde barındıran Ziya Gökalp Kültür Merkezi’nin bu şekilde elden çıkarılması, sadece fiziki bir mekânın değil, kolektif bir belleğin de kaybı anlamına geliyor.

Yılların Emeği, Bir Kararla Silinemez

Tiyatromuz, 6 dönemlik belediye başkanlığı süresince Karşıyaka’nın kültür ve sanat yaşamına önemli katkılar sağlamış, kuşaklar boyunca izleyiciler yetiştirmiş, yüzlerce oyuncuya sahne deneyimi sunmuştur. Bu yıl 30. yaşını kutlayan Karşıyaka Belediye Tiyatrosu’nun evi olan Ziya Gökalp Kültür Merkezi, yalnızca bir bina değil; bir üretim alanı, bir hatıra, bir mücadele sahnesidir.

Yeni Genel Sanat Yönetmenimiz Zeynep Nutku ve Kültür Müdürü Leyla Keskiner, Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız İşçimenler Ünsal ile yaptıkları görüşmede tiyatroya uygun yeni bir mekan talebinde bulunmuş, ancak yapılan değerlendirmelerde önerilen sahnelerin tiyatro yapımına elverişli olmadığı görülmüştür. Bu durum, çözüm yerine bir belirsizliğin doğmasına neden olmuştur.

Kamuoyuna Açık Çağrı: 7 Ağustos’ta Yürüyüşe Katılın!

Ziya Gökalp Kültür Merkezi’ni ve Karşıyaka’nın kültür mirasını savunmak için bir adım atıyoruz.

Sanatçılar, tiyatro çalışanları, izleyiciler, öğrenciler, veliler, yurttaşlar… Sahnesine, belleğine, emeğine sahip çıkan herkesi bu yürüyüşe davet ediyoruz. Bu sadece bir tiyatronun mücadelesi değil, aynı zamanda bir mahallenin, bir ilçenin, bir halkın “sanat hakkı” için ayağa kalkma çağrısıdır.

Unutmayın:
Sahnesiz bırakılan her tiyatro, susturulmuş bir halkın sesidir.
Tiyatrosuz bir kent, hafızasız bir kenttir.
Hafızamıza sahip çıkıyoruz.

Tiyatro Dergisi

Paylaş.

Yanıtla