Fringe Festivali Edinburgh’da: Lütuf mu Lanet mi?

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(Ömür Şahin Keyif’in Birgün’de yayımlanan haberinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.)

İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da Ağustos; festivaller ayı olarak biliniyor. Sanat, kitap, film gibi en az beş festivalden, en bilineni 1947’den beri devam eden tiyatro festivali Fringe. Şehrin merkezi noktalarında trafiğe kapanan sokaklar ve meydanlara birer festival alanı inşa ediliyor. Dört bir yanda da yüzlerce sahne Fringe gösterilerine ev sahipliği yapıyor. Fringe tam olarak sayıyı açıklamasa da yüzbinlerce turist şehre akıyor. Ve yerel halk için hayat bir aylığına zorlaşıyor. Elbette işin içinde sanat festivali olduğu için, halk Fringe’in ayaklarına getirdiği imkânlardan da çok mutlu.

‘MUTLAKA GÖRÜLMELİ’ ÇILGINLIĞI

Edinburgh’daki turist akınını yerel halkla konuştuk. Kapısını çaldığımız ilk isim, Gordon Guthrie, yereller için tek günlük etkinliği düzenleyenlerden. Yıllar boyunca kendisi de Londra’da Festivaller düzenlemiş olan Guthrie, Edinburgh’un bugün yaşadığı turist akınını sosyal medyadaki yönlendirmelere bağlıyor. Belki de internette gördüğümüz yerlere gitmeyi bırakıp, internetin bize ‘görmek zorundasın’ dediklerinden farklı yerlere gitmeye başlamalıyız.

Guthrie, yerel halkın turist akınından şikâyet ederken de kendi seyahatlerinde başka ülkelerde ‘turist’ kalabalığının bir parçası olduklarını unutmamalarını istiyor.

HALKIN SEÇME ŞANSI YOK

Edinburgh Minute isimli günlük haber postasını yapan gazeteci, Michael MacLeod şehrin nabzını en iyi tutanlardan. MacLeod konuya, bu kalabalığın yerel halk için “kaçınılmaz” olması gerçeğinden bakıyor: “Edinburgh’da yaşayan çoğu insan için festivaller kaçınılmaz. Nüfusu yaklaşık 500 bin olan bu şehir, festival zamanlarında iki hatta bazı tahminlere göre üç katına çıkıyor ve bu durum fazlasıyla hissediliyor. MacLeod, festivalin istihdam olanakları ve işletmeler için büyüme anlamına geldiğinin de altını çiziyor.

YEREL HALK DA BİLET ALIYOR

Edinburgh Fringe Festivali, yerel halkı da festivalin bir parçası yapmak için projeler üretiyor, yerel halk için indirimli biletler ayırıyor. Halk da festivale katılıyor. “Hâlâ Edinburgh’da yaşayanlar arasında festivalleri gerçekten seven çok insan var. Geçen yıl, Edinburgh Belediye Meclisi’nin Kültür ve Toplum Komitesi için hazırladığı bir rapora göre, yerel halk tarafından satın alınan Fringe biletlerinin sayısı 1,4 milyona ulaştı. Toplam bilet satışı ise 2,6 milyondu. Yani yerel halk, biletlerin yarısından fazlasını satın almış!”

Peki yerel halk festivalleri kucaklıyor mu, yoksa onlardan kaçıyor mu? MacLeod’a göre gerçek şu; “Her ikisi birden!”

İŞ DE ÇOK HEYECAN DA

Sanat Yazarı Katie Hawthorne aynı zamanda yerel internet radyosu EHFM’de sunucu ve yapımcı. Hawthorne sadece Fringe zamanı değil tüm yıl boyunca Edinburgh sanat yaşamını takip ediyor. Hawthorne, Fringe’i “sayısız sıra dışı ve harika performansı görmek için inanılmaz bir fırsat” olarak değerlendiriyor. Ona göre Fringe aynı zamanda “bolca iş, heyecan, yorgunluk ve bunalmışlık” demek.

“Yıl boyunca eleştirmen olarak çalışıyorum ama Ağustos, kısa sürede sanat ekosistemindeki zorlukları ve eşitsizlikleri yoğunlaştırıyor ve büyütüyor. Bazen bir ay boyunca sanki Londra, Edinburgh’un üzerine yerleştirilmiş gibi hissettiriyor… Bu yüzden her zaman İskoç sanatçılara ve yerel programlara destek vermeye çalışıyorum, aynı zamanda mümkün olduğunca çok uluslararası iş de görmek istiyorum.”

ERİŞİLMEZ HALE GELMEMELİ

“Çoğu Edinburghlu gibi ben de Fringe’i hem bir lütuf hem bir lanet olarak görüyorum” diyen Hawthorne, devam ediyor:

“Dünyanın en büyük sahne sanatları festivaline ev sahipliği yapmak büyük bir onur. Ama bu onurun bedeli, derinleşen barınma krizi, tehlikeli ve düşük ücretli çalışma koşulları olmamalı. Bütün bunlar festivali; beyaz, zengin ve iyi bağlantıları olmayan herkes için gitgide erişilmez hale getiriyor.”

Tüm bunlara rağmen, diyor Hawthorne, “bir bodrumda, küçücük bir gösteriye girip başka bir koşulda adını bile duymayacağınız bir sanatçının sizi büyülemesi inanılmaz bir his. Her yıl mutlaka beni, Fringe’in kapımın önünde olmasından dolayı şanslı hissettirecek bir gösteri oluyor; ama bazen o gösteriyi bulmak birkaç gün, hatta haftalar alabiliyor!”

PAHALI BİR DENEYİM

Performans sanatçısı Fev Buchanan’a göreyse yerel halkın festivalle ilişkisi demografik yapılarına ve harcayacak paraları olup olmamasına bağlı. Yakındığı bilet fiyatları değil; yemek, içecek, taksi ücretlerinin artışıyla “Fringe deneyiminin ulaşılamaz hale gelmesi.”

Buchanan şehirdeki turist sayısının da bu deneyimi değiştirdiği görüşünde: “Şehirde o kadar çok turist oluyor ki, her şey çok kalabalık ve fazla büyük hissettiriyor. O taraflara ancak bir gösteriye gidiyorsam giderim. Pek çok yerli de böyle yapıyor. Hatta tanıdığım birçok kişi tatilini ağustosa denk getirip Edinburgh’dan ayrılıyor.”

Fringe Festivali’nin daha çok uluslararası ziyaretçilere yönelik olduğunu düşünen Buchanan, “Sanatçı olarak da kendimi içerideymiş gibi hissetmiyorum” diyor. “O kadar büyümüş ki, artık ulaşılmaz gibi geliyor. Büyük bir galerin, bir ismin veya bir sürü ödülün ya da maddi imkânın yoksa, bir yer bulmak zor.”

“DOĞRU İNSANI ÇEKMİYOR”

Son olarak Edinburgh’da Kafe sahibi Ece Sunay’la konuşuyoruz. Sunay’ın da festivalle ilgili hisleri “karmaşık”: “Bir yandan festivali seviyorum. Enerji, yaratıcılık, nakit akışı…  Yıllar boyunca harika insanlarla tanıştım: canlı, açık fikirli, meraklı ruhlarla. Onlarla gerçek sohbetler yapmak, bu dönemin en tatmin edici taraflarından biri oldu. Ama yıl boyunca bu şehirde yaşayan bir Edinburgh sakini olarak, festivali keyifle yaşamak zorlaşıyor. Yanlış anlaşılmasın, sanatı gerçekten seven biriyim, kendim de yaratıcı bir insanım. Fringe’i tüm kalbimle sevmek istiyorum. Ama bazen, festival doğru insanları çekmiyor.”

KİŞİSEL BİR MACERA

Sunay’ın tespitleri, festival zamanı Edinburgh’u ziyaret edecekler için de rehber niteliğinde: “Fringe’e ilk kez gelenlerin bazıları, sanki hazır kurulmuş müzik festivali tipi bir deneyim bekliyor. Oysa Fringe pasif bir eğlence değil, tamamen kişisel bir macera. Plan yapman gerekiyor. Binlerce seçenek arasından doğru gösterileri seçmen, berbat bir trafikte kalmayı göze alman ve kendine keşfetmek için zaman tanıman gerekiyor.

Devamı için tıklayın.

Paylaş.

Yanıtla