(Ümit Güçlü’nün Birgün’de yayımlanan haberini okurlarımızla paylaşıyoruz.)
Tiyatro sahneleri, ekonomik zorlukların ve siyasi gündemin yarattığı baskılara rağmen bir kez daha ışıklarını yakıyor. 2025-2026 sezonu, güçlü kadroları, güncel meseleleri ve farklı yorumlarıyla şimdiden merak uyandırıyor.
Her yeni sezon, tiyatronun yeniden doğuşudur. Sokaktaki kalabalığın, gündelik yaşamın telaşı ve siyasetin sert ritmi arasında bir ışık yanar; perde açılır ve izleyici başka bir dünyanın içine adım atar. Zorlu ekonomik koşullarda bile sahneyi yalnız bırakmayan seyirci, bu yıl da tiyatronun kolektif hafızasına ortak olmaya devam ediyor. Çünkü tiyatro yalnızca sahnedekilerin değil, izleyenlerin de ortak hafızasıdır; kimi zaman bir sığınak, kimi zaman bir yüzleşme alanı sunar.
Yeni sezonda, çarpıcı konularıyla ve güçlü oyuncu kadrolarıyla dikkat çeken altı oyun şimdiden öne çıkıyor. Kulislerden gelen haberler ve provalardan yükselen sesler, sezonun en çok konuşulacak yapımlarını gündeme taşıyor.
• Açık İlişki (DasDas)
Dario Fo ve Franca Rame’in kadın oyunları serisinden Mert Fırat ve Binnur Kaya birlikte uyarlayarak sahneye taşıdığı Açık İlişki, 5 Eylül’de tiyatroseverlerle buluşuyor. Evlilikteki kadın-erkek eşitsizliğini, cinsiyet rollerini ve ilişkilerdeki çifte standartları alaycı ve eğlenceli bir dille ele alırken, sahnedeki performanslarla izleyiciyi karakterlerle özdeşleşmeye ve modern ilişkilerin sınırlarını, güveni ve bağ kavramlarını yeniden düşünmeye davet ediyor. Hem kahkaha attıran hem de düşündüren bu oyun, izleyiciyi kendi ilişkilerini ve toplumsal beklentileri yeniden değerlendirmeye yönlendiriyor.
• Don Quixote Müzikali (Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu – Piu Entertainment)
Selçuk Yöntem ile Zuhal Olcay, uzun bir aradan sonra yeniden aynı sahnede buluşarak Cervantes’in ölümsüz kahramanını sahneye taşıyor ve hayallerin, ideallerin ile bireysel cesaretin önemini hatırlatıyor. Işıl Kasapoğlu’nun yönetmenliğinde sahnelenecek Don Kişot müzikalinde Yöntem, Don Kişot’u; Olcay, Aldonza’yı; Cengiz Bozkurt ise Sancho Panza’yı canlandırıyor. 30 kişilik oyuncu ve dansçı kadrosu ile 15 kişilik canlı orkestranın yer aldığı prodüksiyon, 30 Eylül’de Zorlu PSM’de seyirciyle buluşacak. Etkileyici sahne tasarımıyla müzikal, izleyicilere unutulmaz bir deneyim vadediyor.
• Jan Dark’ın Öteki Ölümü (Tiyatroadam)
Tiyatroadam, yeni sezonu Stefan Tsanev’in güçlü kaleminden çıkan Jan Dark’ın Öteki Ölümü ile insanlık onurunu, entrikayı, ihaneti, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini; halk ile yönetenler arasındaki uçurumu ve vatanseverliğin ile dinin tarih boyunca nasıl bir sömürü aracı olarak kullanıldığını ustalıklı bir komediyle sahneye taşıyor. Yönetmenliğini Deniz Özmen’in üstlendiği ve Berk Yaygın, Deniz Özmen ile Pelin Abay’ın sahne aldığı prodüksiyon, 27 Eylül’de Baba Sahne’de prömiyerini gerçekleştirecek.
• Şebbaz (Tiyatro Hayali)
Modern tiyatronun günümüzün en özgün ve yaratıcı yazarlarından biri olan Ahmet Sami Özbudak, Şebbaz ile gelenek ve yeniliği bir araya getiriyor. Oyun, Sahne ve karakterler aracılığıyla hem bireysel hem toplumsal temalara ışık tutuyor. Emrah Eren’in yönetmenliğinde sahnelenecek oyun, deneyimli oyuncular Erdem Akakçe ve Fatih Koyunoğlu’nun güçlü performanslarıyla izleyiciye aktarılıyor. Mehmet ve Turna karakterleri, Mesut Usta’nın tasarladığı Ejderha ve Balık suretleriyle bir araya gelerek çocukluktan gelen dostluklarını ve ertelenmiş hayallerini sahnede yeniden keşfediyor. 4 Ekim’de BabaSahne’de seyirciyle buluşacak olan Şebbaz, perdeyle hayali, ışıkla sureti bir araya getirerek Karagöz geleneğini çağdaş tiyatro diliyle harmanlıyor. Özbudak’ın yaratıcı anlatımı ve Eren’in yönetimiyle çağdaş tiyatronun sınırlarını zorlayan bir yapım olarak şimdiden merak uyandırıyor.
• Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri (Moda Sahnesi)
Édouard Louis’in aynı adlı eserinden sahneye taşınan Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri, kadınların kişisel mücadelelerini toplumsal dönüşümlerle birleştiriyor ve sahnedeki performanslarla izleyiciye empati kazandırıyor, toplumsal cinsiyet ve adalet meselelerini tartışmaya açıyor. 25 Ekim 2025’te Moda Sahnesi’nde İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında prömiyer yapacak prodüksiyon, Kemal Aydoğan’ın yönetiminde ve Onur Ünsal’ın öne çıkan performansıyla sahneye taşınıyor.
• Cadı Kazanı (Eskişehir Şehir Tiyatroları)
Arthur Miller’ın klasiği Cadı Kazanı, Murat Karasu’nun yönetmenliğinde ve Eskişehir Şehir Tiyatroları oyuncularının performanslarıyla sahneleniyor. Oyun, otorite, korku ve adalet kavramlarını tarihsel bir perspektifle günümüze taşıyor. Bu yapım, izleyiciye hem bir dönemi hem de güncel politik ve toplumsal iklimi anlama fırsatı sunuyor. Cadı avı, günümüzde de sık sık gündeme gelen toplumsal linç ve önyargı mekanizmalarının temeli olarak kabul edilebilir.