Hollanda ve Belçika’da 302 kültür ve sanat kuruluşu ile 878 sanatçı, Gazze’deki saldırılar ve Batı Şeria’daki işgal gerekçesiyle İsrailli kurum ve şirketlere karşı kültürel boykot başlattı.
Aralarında önemli müzeler ve sanatçıların da bulunduğu imzacıların bildiri metninde, Gazze’de yaşanan soykırım ve Batı Şeria’daki işgalin sürdürülmesi sebebiyle tüm İsrailli kurumların ve firmaların kültürel olarak boykot edileceği belirtildi.
Bildiride, “Hollanda ve Belçika kültür sektörü üyeleri olarak, Filistin halkına yönelik savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve tüm yetkili kurumlar tarafından tanınan soykırımın karşısında seyirci kalmak istemiyoruz” ifadesine yer verildi.
Kararın Filistinli sanatçılar ve Filistinlilerden uzun süredir gelen çağrıların ardından alındığı kaydedilen bildiride, İsrail devleti ile İsrailli kurum ve şirketlere kültürel boykot uygulanacağı ifade edildi.
Bildiride, hukuk ihlallerinde suç ortaklığı yapmayan, soykırıma, yasa dışı işgallere ve apartheid uygulamalarına karşı çıkan kurumların istisna tutulduğu aktarılarak, boykotun Yahudilere veya İsrailli bireylere yönelik olmadığı, Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerinde suç ortaklığı olanlara yönelik olduğu vurgulandı.
Boykota katılanlar arasında Maastricht Bonnefanten Müzesi, Ghent Güzel Sanatlar Müzesi, Hollanda Film Festivali, Holland Opera, Flaman Kraliyet Tiyatrosu gibi önde gelen kurumlar ve Marlene Dumas, Tom Lanoye, David Van Reybrouck, Ramsey Nasr ile Sinan Çankaya gibi isimler bulunuyor.
SEKTÖRLERDEN DESTEK
Batı Şeria ve Kudüs’te de Filistinlilerin yaşamlarının giderek imkansız hale getirildiği anlatılan bildiride, bunun Filistinlilere onlarca yıldır sistematik olarak baskı kuran ve sürgün eden bir politikanın yalnızca en yeni aşaması olduğu vurgulandı.
Bildiride, İsrail’in katılması durumunda Hollanda’nın da aralarında bulunduğu 5 ülkenin Eurovision Şarkı Yarışması’na katılmayı reddettiği hatırlatıldı.
Sinema dünyasında da 5 bin kişinin İsrailli kurumlarla çalışmayacağını açıkladığı, 400’den fazla sanatçının “Soykırım İçin Müzik Yok” eylemine katılarak kendi müziklerini İsrail’deki yayın platformlarında engellediği anımsatılan bildiride, boykot kararının geçmişte Güney Afrika’daki apartheid politikasının çökmesine katkıda bulunduğuna inanılan kültürel boykot deneyimine dayanıldığı belirtildi.
Bildiride “Kültürel bir boykot, soykırımı ve işgali durdurmak için yeterli olmaz. Bu nedenle, spor sektörü, akademik dünya, ekonomik kuruluşlar ve siyasetin de bağları koparmalarını istiyoruz” denildi.