“Bu Son Olsun” Seyirci İle Buluşuyor: “İnsanlığın Körlüğünü Anlatıyorum”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

[Volkan Pekal’ın Evrensel’de yayımlanan ve Aytül Ormancı ile gerçekleştirdiği söyleşinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]

Kadın cinayetleri ve hayvanlara yönelik şiddeti ele alan “Bu Son Olsun”, izleyiciyi şiddete karşı yüzleşmeye çağırıyor.

Bugün saat 20.00’de Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde sahnelenecek “Bu Son Olsun” adlı tiyatro oyunu öncesinde, oyunun yönetmeni Aytül Ormancı ile bir röportaj gerçekleştirdik. Kadın, çocuk ve hayvanlara yönelik şiddeti aynı çerçevede ele alan oyun. Seyirci, bir meleğin rehberliğinde kurulan bu öte dünya sahnesinde, toplumsal cinsiyet rolleri, şiddetin kökeni ile yüzleşmeye çağrılıyor. Ciddi ve çarpıcı toplumsal konuları ele almasına rağmen olayı dramatize etmiyor; seyirciyi yalnızca üzüntüye boğmak yerine, yer yer mizah ve dans unsurlarıyla da buluşturuyor.

Kadın cinayetleri ve hayvanlara yönelik şiddeti bir arada ele alma fikri nereden geldi?

“Bu iki olgu bana hep aynı karanlık yerden seslendi: tahakkümün doğallaştırıldığı bir kültürden. Kadına ya da hayvana yönelen şiddet, aslında insanın varoluşsal körlüğünün dışavurumu. Ben bu oyunda, şiddeti değil, o körlüğü anlatmak istedim; çünkü asıl yıkım orada başlıyor.”

Yazım sürecinde hangi olaylardan veya gerçek hikayelerden ilham alındı?

“Tekil bir hikâyeye yaslanmadım. Ama yaşadığımız çağın tanıklıkları her satırın arkasında duruyor. Günlük haberlerin soğuk diliyle yüzleştiğinizde zaten kurguya gerek kalmıyor. Özgecan Aslan başta olmak üzere, öldürülen birçok kadın, çocuk ve patili dostlarımızı unutmamak, unutturmamak adına yazdım ben bu oyunu, diğer oyunlarım gibi… Eros ve Cezve zaten benim kanayan yaralarımdan biri! Gerçeklik, kendini çıplak bir biçimde dayatıyor. Ben sadece o gerçekliği tiyatro ile anlatmaya çalıştım.”

İzleyicide nasıl bir farkındalık yaratmayı hedefliyor?

“Bir vicdan çağrısından ziyade, bir bilinç sarsıntısı hedefliyorum. Seyircinin kendini suçlu hissetmesini değil, düşünmeye zorlanmasını istiyorum. Empati kısa ömürlüdür; ama düşünsel yüzleşme, kalıcı dönüşüm yaratır. Benim aradığım tam olarak o yankı.”

Devamı için tıklayınız.

Paylaş.

Yanıtla