Genco Erkal Davası ve 1 Mayıs

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Genco Erkal bir kez daha savcı karşısına çıktı. Üstelik beş yıl evvel attığı tweetler nedeniyle. Savcılık Genco Erkal’ın cumhurbaşkanına hakaret ettiğini iddia ediyordu. Anlaşılan savcının bu hakaretleri anlaması beş yıl sürmüştü. 83 yaşındaki usta sanatçının pandemi koşullarında sağlığı hiçe sayıldı ve kendisi ifadeye çağrıldı.

Bu skandal hukuki işlem hakkındaki gelişmelere ve yazılara sitemizde de yer verdik. Sürecin mahiyetini anlamak açısından özellikle aşağıdaki yazıları sizlerin de okumasını tavsiye ediyoruz.

Dikmen Gürün, ‘Eleştiri’ Ne Zaman ‘Hakaret’ Oldu? başlıklı yazısında, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın da aynı baskıya maruz kaldığını, iktidarın eleştiri ve hakaret arasındaki çizgiyi hiçe sayarak her türlü eleştiriyi hakaret olarak gördüğünü ifade etti.

Zehra İpşiroğlu, “Yapıcılık ve Yıkıcılık” başlıklı yazısında, sanatçı sorumluluğu ve yapıcı eleştirileri ile pek çok kuşağa ilham vermiş bir sanatçının el üstünde tutulması gerekirken hor görülmesini kınadı. Otoriter bir iktidarın olmadığı günlerin hayalini kuran İpşiroğlu yazısını şu sözlerle tamamladı:

“… çok eskiden insanlar soru sormanın da, eleştirmenin de sanatın da ne olduğunu bilmiyormuş diyeceğiz, çok eskiden insanlar düşünmeyi saldırganlıkla, yapıcılığı yıkıcılıkla karıştırıyorlarmış diyeceğiz. Hayallerin sınırı yok ki.”

Ayşegül Yüksel ise Sanatçıyı Sevmek ya da Sevmemek başlıklı yazısında Genco Erkal’ın 63 yıllık politik tiyatro serüvenini selamladı ve onun iktidara yönelik  eleştirilerine saygı duyulması çağrısını yaptı.

Ömer Faruk Kurhan ise Erkan Oğur – İbrahim Kalın Buluşması, Genco Erkal’a Savcılık Soruşturması başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yaşanan süreci sanatçı ve siyaset bağlamında ele alan Ö. F. Kurhan, soruşturmanın “Erkan Oğur – İbrahim Kalın vakası” ile bağını kurdu. Genco Erkal’ın eleştirel tavrını ise diktatörlük karşıtı muhalefetin kararlı bir çıkış pratiği olarak değerlendirdi.

Hiç şüphesiz Genco Erkal davası kültür sanat dünyası için çok önemli bir sınav arz ediyor. Çünkü Saray’a biat etmeyen sanatçılara saldırılar sadece yargı mekanizmaları aracılığıyla değil, iktidarın sosyal medyada fink atan maaşlı trol hesaplarının gerçekleştirdiği linç kampanyalarıyla da gerçekleştiriliyor. Son olarak bu trol hesapların tiyatro sanatçısı Orhan Aydın’ı hedef göstererek “Orhan Aydın tutuklansın” kampanyası başlatması bunun örneklerinden sadece biri.  

Bu sene 1 Mayıs’a gerek pandemi koşullarının tiyatro emekçileri için yarattığı olumsuz koşullar, gerekse iktidarın ve aygıtlarının baskıları ile giriyoruz. 1 Mayıs bize sanatçıların bu olumsuz koşullara ve saldırılara karşı örgütlü bir duruşa sahip olmalarının her zamankinden daha elzem olduğunu hatırlatıyor.

Genco Erkal bu yıl 1 Mayıs’ı Nazım Hikmet’in bir şiiriyle kutladı. Biz de bu videoyu sizlerle paylaşarak tüm tiyatro emekçilerinin 1 Mayıs Bayramı’nı kutluyoruz:

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: EDİTÖR

Yanıtla