Bu Cellada Kulak Verin…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Cumhuriyet Gazetesi’nden Deniz Burak Bayrak’ın yazısının bir kısmını paylaşıyoruz]

“Dimios” bir cellat ancak tarihteki bütün cellatların da ete kemiğe bürünmüş hali. Oyun, tarihte ötelenmiş olan bu mesleğin ve celladın da insan olarak itibarının iade edilmesine öncülük ediyor.

Her sanat etkinliğini koronavirüs salgını nedeniyle “uzaktan” yaptığımız sürecin ardından Kadıköy Eylül Sahnesi tiyatroseverleri “yakından” oyun izlemeye davet ediyor. “Dimios”, tarih boyunca her toplumda var olan cellatlık ve cellatlara dair bakış açısını tersyüz etmeye çağırıyor. Ali Can Karagülmez’in hem yazıp hem oynadığı oyunu Zafer Metin yönetiyor. Deniz Uzun’un yönetmen yardımcılığını yaptığı, Yavuz Eren’in dekorunu oluşturduğu oyuna Aygül Sonay Güntav da kostüm açısından destek veriyor.

Tarih boyunca krallar, kraliçeler, padişahlar, diktatörler tarafından birileri idam ettirildi. Bu idamlara bir oyun oynanıyormuş gibi ya da belki de yalnızca eğlenmek için giden halk, “Kralım çok yaşa!” naralarıyla durumu kanıksamış ve idam emri verenleri yıllarca yüceltmiş oldular. Ancak eylemi gerçekleştiren cellatlarsa hep kötü bilindi ve lanetlenen oldu. Öyle ki paraları bile lanetli olduğu için pazarlarda alınmadı, evleri hep şehrin dışında oldu, çocukları sadece ya cellat oldu ya da cellatlarla evlendirildi.

Edebi ortamda çok da işlenmeyen ya da ilgi devşirmeyen bu tarihsel mesleği yapanın duyguları Ali Can Karagülmez tarafından son derece akıcı, ironik ve esprili bir dille sahneye taşındı. Oyuna hazırlanırken kendisine ciddi bir tarihi pusula oluşturduğunu söyleyen yazar, tarihte ötelenmiş olan bu mesleğin ve celladın da insan olarak itibarının iade edilmesine, tiyatro sahnesinde çarpıcı bir dekor, karakter zenginliği ve düşündürücü bir ironi ile öncülük ediyor.

İÇİNİ DÖKEN BİR CELLAT…

Dimios bir cellat ancak tarihteki bütün cellatların da ete kemiğe bürünmüş hali. Yazar, metni kaleme alırken tek bir kahramanda birden fazla tarihi kişiliği canlandırmayı amaçlamış. Bu tek kişilik oyunda Dimios, antik Yunan’dan XIV. Louis’ye, Osmanlı döneminden modern cellatlığa kadar her dönemde var olan cellatların tek vücut olmuş haline farklı bir bakışla bakmamızı istiyor.

Dimios saygı kavramıyla başlayıp “emir kulu” deyimine değinerek aslında cellatların da bir insan olduğunu ve haklarında doğru bilinen yanlışlar olduğunu gün yüzüne çıkarıyor.

Ali Can Karagülmez’in tek kişilik ve yoğun anlatımlı performansı ve Zafer Metin’in başarılı rejisi izleyiciyi kendine hayran bırakıyor. Aktör, perdenin açılışından oyunun sonuna kadar devinim halinde ve ölçülü bir rol yeteneğiyle tipten tipe giriyor. Canlandırdığı her cellat için de yoğun bir ön çalışma gerçekleştirdiğini izleyicinin zihninde imliyor.

Oyunun dekoru ise her dönemde popüler olan işkence ve idam araçlarıyla donatılmış. Böylece oyun boyunca tarihsel bir gezintiye çıkılacağının da işareti veriliyor. (Yazının tamamı için linke tıklayabilirsiniz…)

 

Paylaş.

Yanıtla