Dekan Yüksel Yalova’ya Kadın Semazen ve Şamanizm Soruşturması

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Halk ozanı Yunus Emre’nin ölümünün 700.  yılı nedeniyle Adnan Menderes Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğin ardından İletişim Fakültesi Dekanı Yüksel Yalova hakkında “kadın semazen ve şamanizm” soruşturması açıldı.

Yönetmenliğini Öğretim Üyesi Mehmet Özbek’in, Genel Sanat Yönetmenliğini Prof. Dr. Yüksel Yalova’nın üstlendiği, halk ozanı Yunus Emre’nin ölümünün 700. Yılı nedeniyle Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde düzenlenen “Bir Ses Bir Nefes” isimli şiir dinletisine soruşturma açıldı. Rektörlük soruşturmanın gerekçesi olarak da “kadın semazen ve şamanizm” olduğunu söyledi.

Odatv’ye soruşturmayı anlatan eski devlet bakanı ve dekan Yüksel Yalova şöyle konuştu:

“Yunus Emre’yi kimin ne şekilde anladığını bilemem ama benim için hayati önemde bir şahsiyet. UNESCO’nun 2021 Yunus Emre yılı ilan etmesiyle iftihar ettim kıvanç duydum. İftihar etmenin de sorumluluğu olur görevleri de olur Cumhurbaşkanlığının kararı da var 2021 Yunus Emre yılı diye. Bize de bir şey düşer dedim. Ben iletişim fakültesi dekan vekiliyim. Böyle bir etkinlikte bulunsak Yunus’u ansak iyi olur dedim. Şimdi ne yapılabilir? Yunus nasıl anılır? Ben İstanbul Belediye Konservatuvarı 79 mezunuyum. Kenter’lerde İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda oyuncu olarak çalışmış bir insanım. Dolayısıyla dedim ki biz kendi imkanlarımızla bir şey yapalım.

ETKİNLİK İÇİN BİR KURUŞ ALMADILAR

Projenin nasıl çıktığını anlatan Yalova şunları kaydetti:

“Kerem Tufan vardır, bilirsiniz ismini, dünyaca ünlü neyzendir ve Aydınlıdır. Zamanında Yıldız Kenter’le 10 yıl boyunca yurtdışında Mevlana rubailerini “The Legacy” adı altında sergilediler bunu da Talat Halman yazmıştır. Kerem şimdi Aydın’da yaşıyor. Dedim Kerem gel bir şey yapalım biz kendi görevimizi yapalım. Ben şiirleri okuyayım sen de neyle bana eşlik et. Sonra biz bunu çoğaltalım dedik. Bizim Ahmet Akkaya var 90’lı yılların çok meşhur şarkıcılarındandır. Bir de bizim Yağmur Can adlı bir kardeşimiz var Kuşadası’nda okulu da var. Kerem’in nişanlısı var o da bu alanda. Sonra Kerem dedi ki Abi Nurhak ablayı da çağırsak. Güzel olur dedim. Sağ olsunlar bu insanlar bir kuruş almadan geldiler.”

“DEMEK Kİ ÇOK TELEFON GELDİ”

Şiir dinletisinin ayakta alkışlandığını ama sonrasında işlerin değişmeye başladığını vurgulayan Yalova yaşananları şöyle anlattı:

“Biz Aydın’da Adnan Menderes Üniversitesi’nin o büyük salonunda oranın sahne imkanları neyse, arkadaşlarımız kendi imkanlarıyla; Yunus’tan şiirler okuduk. Biz Mevlevi ayini yapmadık. Sonuçta Yunus’tan şiirler… ‘Bir Ses Bir Nefes’ adı da… Şiir ben, neyde Kerem Tufan, ritimde Yağmurcan, vokalde Ahmet, semazen Nurhak diye yazıldı afişte. Gösteri 500-600 kişiden fazlaydı ki biz öğrencileri mecbur tutarak oraya da toplamadık seyircileri. Aydın’da salondaki insanlar ayakta alkışladılar. Orada 3 rektör yardımcımız da izledi. Plaketleri rektör yardımcılarına verdirdik. Kültür müdürü, Milli Eğitim Müdürü hepsi oradaydı. Rektörümüz Ankara’da YÖK’ün toplantısı olduğu için katılamadı haksızlık etmeyelim. Sonrasında bir de ‘davetiye’ falan diye başladı bir şey… Biz davetiye basmadık. Elektronik ortamda afişimiz vardı. Krizi bir yerden başlattı birileri. Anladık biz de kaç yılın siyasetçisiyiz yani. Sonra bir de panel lafı tutturdular. Her yerde panel diye geçiyor. Dedim ki çocuklar panel başka bizim yaptığımız iş başka. Biz panel yapmadık ki orada. Dün gece rektör dönerken demek ki çok telefon aldı. Soruşturma açıyorum demiş. Rektör Hoca demiş ki: ‘Kadın semazen olmaz semazen erkek olur. Çok telefon geldi. Çok rahatsızlık duyan var onun için soruşturma açacağım.’

Tele 1

Paylaş.

Yanıtla