Bir Sistem Eleştirisi

Pinterest LinkedIn Tumblr +

[Eda Köprü Yılmayan’ın BirGün’de yayımlanan ve Hatice Altan ile gerçekleştirdiği söyleşinin bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]

İzmir Şehir Tiyatroları Fransız yazar Colin Serreau’nun oyunu Tavşan Tavşanoğlu’nu sahneliyor. Oyunun adı sizi yanıltmasın. Bu bir çocuk oyunu değil! Fransa’nın tıpkı tüm dünyada olduğu gibi serbest piyasa ekonomisine geçişini ve neoliberal dünya ile tanışmasını bir ailenin hikâyesi üzerinden izliyoruz. Halk ekmek derdinde, iktidar ise medya kanalıyla her şeyin yolunda olduğunu anlatıyor.

Tavşan Tavşanoğlu, Fransız bir ailenin yoklukla mücadelesini, umutsuzluğunu mizahi bir anlatımla izleyiciye aktarıyor. Uzaylı bir çocuğun dünyalı ailesini kurtarışını seyrediyoruz. Çetin İpekkaya’nın çevirdiği, Yücel Erten’in yönettiği Tavşan Tavşanoğlu’nun oyuncu kadrosunda; Buket Özkat, Ayhan Anıl, Hatice Altan, Okan Kam, Selen Şeşen, Ahmet Ayaz Yılmaz, Eda Nur Tuzlacı, Müge Kızılbağlı, Sonay Eren, Yasin Erol, Dalya Kilimci, Cengiz Eşiyok, Dicle Çetin, Yiğit Aksütlü, Candaş Yılancı, Dilara Ecem Okudan var. Oyunda 14 yaşındaki uzaylı bir çocuğu canlandıran, rolü için saçlarını kısacık kestiren ve tavşan dişli olmak için protez dişler yaptıran, ailenin uzaylı çocuğu Hatice Altan ile konuştuk.

Oyunda bir ailenin yoksulluğunu, tükenmişliğini seyrediyoruz. Türkiye’de bugün yaşanan ekonomik sorunlarla da benzerlik gösteriyor. Bu oyun İzmir Şehir Tiyatrosu’nun sahnelediği ilk eserlerden biri. Neden bu oyun tercih edildi?

Sadece sanatta değil, söylediğimiz her sözde, yaptığımız her davranışta, hatta her susuş, her eylemsizliğimizde bile politik tavır sergileriz. Sanat özelinde tiyatro sahnesi de insanın ve toplumun sorunlarına duyarlı olmayı, toplumu geliştirip dönüştürmeyi, dünyayı daha iyi bir noktaya taşımayı isteyen, hedefleyen sanatçıların politik alanıdır, forumudur. Dolayısıyla, tiyatro ve sanatçıları, servis edileni, şart koşulanı, sorgusuz sualsiz dayatılanı kabullenmez, benimsemez, benimseyemez. Sanat; emeğe, insana ve yaşama karşı olana karşıdır.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de sanatın bu olağanüstü özelliğini ve gücünü görerek, İzmirli hemşehrilerine Şehir Tiyatroları’nı armağan etti. Şehir Tiyatroları’nın Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten de politik söylemi ve duruşu olan bir sanatçı. Repertuvarından oyuncularına, yönetmenlerinden tasarımcılarına kadar belli ilkelerde bir araya gelmiş sanatçılardan, bir ansambl, atomik bir çekirdek yoğunluğu oluşturuyor. Kimlikli, kişilikli, ilkeli böyle bir yapının; apolitik, gişe kaygısıyla popülizmin ucuz işlerini sergilemek gibi bir anlayışa prim vermeyeceği açıktır. Oyunun içinde bolca gözyaşı, bolca kahkaha da var. Eh, daha ne olsun!

Devamı için tıklayınız.

BirGün

Paylaş.

Yanıtla