AKM Olayında Ortaya Saçılan Yeni Sorular, Beklenen Yanıtlar

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Geçen haftaki yazım üzerine, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç bu kere telefonla aradı, yazının içinde geçen soruların kimilerini “şifahen” yanıtladı. Mimar Murat Tabanlıoğlu’nun mimari proje için bedel almadığını, kendisine yapılan 2 milyon 533 bin Türk Lirası ödemenin diğer mühendislik projeleri karşılığını kapsadığını söyledi. Kültür, Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası tarafından, AKM’nin avan projelerinin onaylandığı Koruma Kurulu kararının iptali için açtığı davanın muhatabının Ajans’ın değil, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın olduğu yolunda bilgi verdi.

Şekib Avdagiç’e teşekkür ettim. Bir iki hafta içinde kendisinin “moderatör” olarak yer alacağı bir toplantı düzenleyeceklerini ve fevkalade üzüntü duydukları bu konuda 2010 yılının bitmesine şunun şurasında birkaç ay kalmış olmasına karşın çözüm yolu arayacakları beyanına da ayrıca sevindim. Gel gelelim tedirginim. Onun için, gelin işi ta başından alarak bir kez daha irdeleyelim. Şekib Avdagiç’in yaptığı açıklamaları bir kenara itmeyelim, ama “olay”ı (edindiğim özel bilgiler ışığında) yeniden gözden geçirelim.

İstanbul Atatürk Kültür Merkezi 06.01.1999 gün 10521 sayılı Koruma Kurulu kararıyla tescil edilmiş, 30.10.2007 gün 1344 sayılı kararla da koruma grubu 1. Grup olarak belirlenmiş. 06.12.2006 tarih, 689 sayılı kararla rölövesi, 14.05.2008 gün, 1783 sayılı kararla restorasyon avan projesi onaylanmış.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı arasında AKM’nin yapımına ilişkin imzalanan protokolden sonra bütün süreç değişmiş, bu konular artık Bakanlığın insiyatifi dışına çıkmış. Ajans tarafından hazırlanan çeşitli projeler Koruma Bölge Kurulunca onaylanmış. 24.12.2008 gün 2268 sayılı kararla Koruma Bölge Kurulunca onaylanan restorasyon Avan Projesi, binayı kullanan sanatçılar ve yöneticiler tarafından sanatsal aktiviteleri ve işleyişi olumsuz etkileyeceği saptanarak uygun bulunmamış.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından kullanıcılar tarafından istenmeyen bu projede ısrar edilmesi üzerine, Kültür Sanat Sendikası İdari Yargı’da dava açmış. Mahkeme, bilirkişi incelemesi de yaptırarak önce yürütmeyi durdurma, sonra esastan karar vererek bu projeyi bozma kararını almış.

Bundan sonrası için sorularımızı sıralayalım.

Soru 1: Bilinen bir gerçek ki, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın 2011 yılı başından itibaren yerinde yeller esecek. Çalışanlarının her biri başka yer, iş ve görevlere gidecek. O halde, binayı/işleyişi bilmeyen geçici bir kuruluş olan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, bu projenin uygulanmasında kendi istekleri doğrultusunda acaba neden ısrar etmiş? AKM için ayrılan 75 trilyonluk bütçeyi Bakanlığa aktarmayı hiç mi düşünmemiş?

Soru 2: Ajansın, Kültür Sanat Sendikası tarafından dava açılması nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi onarımının yapılmadığı yolunda iddialarda bulunması bence gerçeği “aççık seççik” yansıtmamakta! Ajans, yasalara rağmen kendi düşünce ve ısrarlı isteklerine göre, doğru olmayan bir proje yaptırmaya gayret etmeseydi süreç acaba bu noktaya gelir miydi?

Soru 3: Ertuğrul Günay’ın da ifade ettiği gibi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin 16.12.2009 tarih ve E.2009/79 K. 2099/2088 sayılı iptal kararı üzerine konunun uzamaması için Danıştay nezdinde karara itiraz etmeyerek, geç de olsa davadan feragat etme olgunluğunu göstermedi mi?

Soru 4: Bakanlık, mahkeme kararlarına uygun olarak tüm işlemleri çok kısa sürede tamamlayarak ihaleye hazır hale getirmedi mi?

Soru 5: Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları’nın İdari yargıda devam eden konuları mevzuatı gereği inceleyemeyeceğinin bilincine vararak davadan feragat etmesi, İstanbul 9. İdare Mahkemesinin verdiği kararın uygulanmasına katkıda bulunmak sayılır mı, sayılmaz mı?

Soru 6: Bakanlık, yargı kararına uygun olarak Koruma Kuruluna başvurduğunda, Koruma Kurulu da 31 Aralık 2009 tarihinde AKM’nin mevcut haliyle onarımı için karar aldı mı almadı mı?

Soru 7: Daha sonra 14 Ocak 2010 tarihinde gereksinimlerle ilgili Bakanlıkça koruma kuruluna başvurularak vaziyet planı onayı gerçekleştirilmedi mi?

Gerçekleştirildi!

Eee? O halde?

Ajans, bu güne değin verdiği bilgilerde bu bölümlerden neden hiç söz etmedi?

Soru 8: Ajansın, bu süreçten hemen sonra onarım için ihale yapması gerekirken, “sendika engel oldu” gibi bir söylem içine girmesine de kafam hiç basmıyor! Diğer taraftan, anlaşıldığı kadarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, kanunda belirtilen süre içerisinde yasalara uygun davranma görevini “bihakkın” yerine getirmiş. Buna mukabil Ajans, istediği proje gerçekleşemedi diye konuyu askıya almış, uykuya yatırmış. Yeni bir ihale yapmak yerine, ödeneğin bittiğini ifade ederek Atatürk Kültür Merkezi’nin onarılması işine fevkalade gayri ciddî bir yaklaşım sergilemiş. Hazırlanan projenin yanlış olması nedeniyle iptal edilmesi üzerine, gösterilen tepki ödeneği yok ederek mi ortaya konulmalıydı? İstanbul’un kültür işleri bu kadar mı pamuk ipliğine bağlı? Diyorum ki Şekib Avdagiç ya da başka “bir bilen”, biliyorsa bildiklerini mutlaka açıklamalı.

Soru 9: 5706 sayılı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkındaki Kanunun 11. Maddesi’nde belirtilen İstanbul Atatürk Kültür Merkezi onarımı, Rami Kışlası’nın kütüphane olarak restorasyonu, Ayazağa Kültür Merkezi’nin yapımı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın asli görevleri arasında değil mi? Bu görevler neden yerine getirilmedi? Engel neydi? İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, İstanbul’un kültür yaşamına bilinçli mi, yoksa bilinçsiz davranış biçimleri ve çalışma tutumlarıyla balta indirdi?

Soru 10: İstanbul Atatürk Kültür Merkezi onarımı için çeşitli Bakanlıklar, kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve benzin gelirlerinden elde edilen maddi kaynaklar bugüne kadar nerelere sarf edildi? Kimi kaynakların kullanılmaması yasalara, etik ilkelere uymakta mıdır? Ajansın bu konularda ciddi olarak sorgulanması gerekmiyor mu? Başbakanlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı denetçileri uyuyor mu?

Soru 11: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 65 (a) maddesi kültür ve tabiat varlıklarını tahrip edenlerle ilgili 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanmasına amir olduğuna göre, binanın bu halde bırakılması kültür varlığının tahrip olması anlamına gelmiyor mu? Bu konuda, örneğin Kültür-Sanat Sen neden savcılığa suç duyurusunda bulunmuyor?

Soru 12: Murat Tabanlıoğlu, ekip başı olarak diğer mühendislik hizmetleri karşılığı Ajans’tan tahsil ettiği 2 milyon 533 bin Türk Lirasını kimlere, nerelere ödediğini müspet evraklara istinaden tevsik edebilir mi?

Soru 13: Konumuzun dışında, ama merakımdır sorarım: İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, amaçlarının dışına taşıp yelken yarışlarına yaptığı katkıdan sonra, Dünya Boks Şampiyonası’na da katkı sağlamış mıdır? Bu yardımın boyutu ne kadardır?

Bu soruların tümüne yanıt beklemek, hiç kuşkum yok ki analarımızın ak sütü gibi hakkımızdır.

Evrensel

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Üstün Akmen

Yanıtla