Kadına yönelik şiddetin çığırından çıktığı bir zamandayız. Neredeyse hemen her gün bir kadın katlediliyor. Neredeyse hemen her gün bir taciz haberiyle karşılaşıyoruz.
Üstelik 8 Mart Haftasına yine “koca şiddeti” haberleri ile girdik. Meydanlarda eylemcilere yönelik devletin şiddetiyle karşılaştık.
Ancak kadına yönelik her saldırı bir karşı çıkışı da doğuruyor. Bunun en güzel örneklerinden biri tiyatro dünyasında yaşandı: Eğitmenlik kisvesi altında kadın bedenine saldıranlar karşılarında “susma bitsin / uykuların kaçsın” kampanyasını buldu. Ne mutlu ki bütün baskıya, dışlamaya, mobbinge, tacize karşı kadınlar seslerini yükseltiyor; sahne sanatları alanında giderek daha güçlü bir varoluşa imza atıyorlar.
İşte böyle bir çağda 8 Mart’ın kıymeti daha da artıyor.
Kadınlar kabul etmiyor.
Özgürlüklerinden vazgeçmiyor!
Çünkü o özgürlükler koskoca bir kadın hareketinin mirası!
Yaşasın 8 Mart!
