Zehra İpşiroğlu
Bir hayalim var.
Ben küçük bir kız çocuğuyum. Büyüklerin söylediğine göre aşırı yaramazmışım, ele avuca sığmıyormuşum. Bizim oturduğumuz yerden araba geçmez. Bu nedenle hep sokakta oynarız. Ebeleme, köşe kapmaca, saklambaç… Bütün sokak, evlerin avluları, garajları, her yer bizimdir. Kimse bana ‘’kızlar sokakta oynamaz’’ demiyor. Kimse ‘’sokak küçük kızlar için tehlikelerle dolu’’ demiyor. Çünkü burası çok güvenli. Kimse karanlık köşelerde çocukları taciz etmek için pusuda beklemez. Ne olduğu belirsiz karanlık adamlar ortalıklarda gezmez. Bütün sokaklar bizim, tıpkı evimiz gibi. Bizim mahalle çok özel.
Bir hayalim var
Ben okul çocuğuyum. Okula otobüsle gidiyorum. Yolda çantamı siper olarak kullanmam gerekmiyor, çünkü kimse beni mıncıklamaya kalkışmıyor, üstüme üstüme abanarak pis ellerini iç çamaşırlarıma kadar sokmuyor. Tersine çocukları ciddiye alan, güler yüzlü ve kibar insanlar var çevremde, hiç tanımadığım insanlarla da hiç korkmadan rahat rahat sohbet ediyorum.
Bir keresinde otobüsü kaçırmıştım. Motosikletli bir amca beni aldı ve okuluma götürdü. Hem okula zamanında yetiştim hem de heyecanlı bir serüven yaşadım, bir daha motosiklete binme fırsatı ne zaman geçer ki elime? Bana yardım eden adamın kötü bir niyeti yoktu, hoş burada çocuklara ve kadınlara saldıran kimse yok ki. Okul dönüşü annemle babama motosikletli amcayı anlattığımda onu çok takdir ettiler.
Çok çok eskiden kötü şeyler oluyormuş buralarda. Yani kadınların, çocukların hep tetikte olması gerekiyormuş. Anneannem o günleri anlattığında korku filmi gibi dinliyoruz. Kötülük insanı yutan bir canavar gibi bir şey olmalı. Kötülüğün ne olduğunu sadece anneannemin masallarından biliyorum.
Bir hayalim var
Ben küçük bir kızım. Kimse bana pembeler giydirmiyor, ‘’prensesim’’ demiyor, ‘’bacaklarını açarak oturma’’ demiyor, ‘’bisiklete binemezsin’’ demiyor. Kimse benim ağaçlara tırmanmama, diğer çocuklarla birlikte komşu bahçede elma çalmama kızmıyor. Dahası daha geçenlerde bahçenin sahibi bana pencereden gülerek el salladı. Ben de ertesi günü ona annemle birlikte yaptığım elmalı keki götürdüm.
Bir hayalim var
Ben ailemizin eşit bir bireyiymişim. Annem öyle diyor. Evde benden ne bekleniyorsa, erkek kardeşlerimden de bekleniyor. Ayrımcılık sıfır. ‘’Ben erkeğim böyle şeylerle uğraşamam’’ lafını bizim evde hiç duymadım. Kardeşlerim yan gelip yatarken ben deliler gibi koşturmuyorum. Onlar da benim gibi yataklarını yapıp odalarını topluyorlar, sofrayı kuruyorlar, alışveriş yapıyorlar, çöp döküyorlar, bulaşıkları ise ben kuruluyorum.
Bir hayalim var
Ben ev kızı değilim. Bebeklerle oynamaktan ya da mutfakta anneme yardım etmekten ya da dikiş nakış işleriyle uğraşmaktan sıkılıyorum. Arkadaşlarımla koşmak, top oynamak, bisiklete binmek, uçurtma uçurmayı seviyorum. Ama arkadaşlarım hep erkek, kızların oyunları daha farklıymış, ben kız oyunundan hoşlanmıyorum. Neden bütün sokaklar erkeklerin, neden benim gibi başka kızlar da yok bunu anlayamıyorum. Komşular bana gülüp de laf atarlarsa annem onlara hemen ağızlarının payını veriyor.
Bir hayalim var
Ben ailenin en küçük çocuğuyum. Biz annem, babam, ağabeylerimle mutlu bir aileyiz. Çok sevgi görüyorum, annemle babam beni mutlu etmek için hiçbir şeyden kaçınmıyorlar, sık sık birbirimize sarılıyoruz, doya doya kucaklaşıyoruz. Kedimiz de hep kucağımızda. Sımsıcak bir hava var evde. Babam ya da ağabeylerim beni kucaklarına aldığında bana kötü bir şey yaparlar mı diye korkmam gerekmiyor. Tersine korunduğumu hissediyorum onların sıcaklığını hissettiğimde. Çünkü onlar benim ailem. Ve beni baba ve ağabey olarak çok ama çok seviyorlar.
Bir hayalim var
Ben mutlu bir çocuğum. Geceleri çok iyi uyuyor renkli rüyalar görüyorum. Rengarenk bir çocuk odam var. Odam da, yatak da, uyku da bana ait. Geceleri odamın kapısını kilitlemiyorum. Kimse geceleyin gizlice benim yatağıma gelmiyor, kimse oramı buramı ellemiyor, kimse bana tecavüz etmiyor. Yatağımı ıslatmıyorum, tırnaklarımı kemirmiyorum. Kâbuslar görmüyorum. Bir derdim olduğu vakit çekinmeden annem ve babama anlatıyorum. Onlar benim koruyucu meleğim.
Bir hayalim var
Ben çok şanslıyım. Ailem hep benim yanımda, beni her zaman koruyor, destekliyor ve seviyorlar. Aileme yaşadığım her şeyi ama her şeyi anlatabiliyorum. Onların bana kızmayacaklarını, tersine her zaman koruyacaklarını biliyorum. Ben mutlu bir çocuğum ve dilediğim her şeyi yapabilirim. Bütün dünya benim.
BEN BİR GENÇ KIZIM
Bir hayalim var
Ben bir genç kızım. Bedenim birden değişti. Bu hem şaşırtıcı hem de doğal. Yuvarlak memelerimden, uzun bacaklarımdan hiç utanmıyorum, tersine bana en yakışan giysilerle onların da kendilerini göstermelerine izin veriyorum. Bedenimi seviyorum. Ama yolda giderken kimse bana yiyecekmiş gibi bakmıyor, kimse laf atmıyor. Kendimi rahat hissediyorum.
Sporu seviyorum, bisiklet, kaykay, tenis, yüzme hepsini. Basketbolda güler yüzlü bir genç yanıma yaklaşıyor. Spor sonrası bira içip biraz kafa dağıtıyoruz. Hoşuma gidiyor. Genç arkadaşım bir süre sonra gidiyor. Benden hiçbir şey beklemiyor, istediği sadece birazcık sohbet. Onunla bir şeyleri paylaşmak hoştu.
Bir hayalim var
Ben bir ergenim. Ergenliğe girdiğimde kimse bana eskisinden farklı davranmadı. Yaşamımda da hiçbir şey değişmedi. Eskiden ne yapıyorsam şimdi de yapıyorum. Kızlı erkekli bir grup arkadaşımla buluşuyorum, gezmeye gidiyorum, eğleniyorum. Evet, kimse beni eve kapamadı ‘’genç bir kız için her yer tehlikelerle dolu’’ demedi. Ya da beni çocuk gelin olarak apar topar biriyle evlendirmeye kalkmadı. Ben çok şanslıyım.
Bir hayalim var
Muhafazakâr bir aileden geliyorum. Ama bana başörtüsü takmam için baskı yapmadılar. Babam başörtüsünün din adına erkekler tarafından dayatıldığını düşünüyor. Açık bir elbise giydiğimde bana kimse ayıplayan gözlerle bakmıyor. Beni olduğum gibi kabul ediyorlar.
Bir hayalim var
Süper bir ailem var, özgürlüğüme hiç karışmıyorlar, beni engellemeye ya da durdurmaya çalışmıyorlar. Bir erkek arkadaşım var. Onunla çok şey paylaşıyoruz. Birlikte kitap okuyoruz, müzik dinliyoruz, film seyrediyoruz, dans ediyoruz, ders çalışıyoruz, dertleşiyoruz ya da çok çok yakınlaşıyoruz… Birlikte olmaktan çok hoşlanıyoruz. Arkadaşımı aileme de tanıttım, hiç kimse bana ne zaman nişanlanacaksınız ya da evleneceksiniz diye sormadı. Çünkü daha çok genciz.
Okulu bitirdiğimde erkek arkadaşımla altı ay sürecek bir dünya turuna çıkacağım. Annem babam ‘’bu da nerden çıktı’’ demediler, böyle bir yolculuğun tehlikelerinden söz ederek beni caydırmaya çalışmadılar tersine her zaman olduğu gibi desteklediler. Günlerdir hep birlikte goggle map’e bakıp planlar yapıyoruz.
Bir hayalim var
Ben evlenmeyeceğim. Önce kendi ayaklarımın üstünde durmayı öğrenmeliyim. Bu çok zaman alabilir. Sevdiğim bir mesleğim olsun istiyorum, Ben kimim, yaşamımı nasıl anlamlandırabilirim, bunu keşfetmek istiyorum. Kimbilir belki de yaşamı herkesten daha çok ciddiye alıyorum. Evlenmeyeceğimi söylediğimde kimse bana karşı çıkmadı. ‘’Senin yolun belli evleneceksin, ev kadını olacaksın ve çocuk yapacaksın ve şımarıklığı bırakacaksın’’ demedi, ‘’akıllı ol, ona göre davran’’ demedi. Tersine böyle düşünmeme sevindiler.
Bir hayalim var
On yedi yaşındayım. İçimde öyle bir enerji var ki. Eğlenmeyi çok seviyorum. Bir arkadaşımla bir partiye gidiyor dans ediyoruz. Yavaş yavaş ayaklarım yerden kesiliyor. Uçuyorum evet gerçekten uçuyorum. Kimse beni rahatsız etmiyor ya da beni bir şeylere zorlamıyor. Öyle mutluyum ki!
Arkadaşlarımla gezmeyi çok seviyorum. Bazen eve geç geliyorum. Babam geç kaldığım için hesap vermemi istemiyor, annem beni geç saatlere kadar kapıda beklemiyor. Kendi hayatımı kendim düzenliyorum ve bundan dolayı hiçbir suçluluk duymuyorum. Ama onlara yaşadıklarımı anlattığımda onların da gözlerinde bir ışık parlıyor, benim yaşımda oldukları dönemi hatırlıyorlar çünkü.
Bir hayalim var
Yazın deniz kenarındayız. Üzerimde şık bir bikini var. Ama tanga değil bikini. Burada kadınlar tanga giyip popolarını sergilemiyorlar ya da haşemelarla baştan aşağı kapalı olarak denize girmiyorlar. Kıyafetlerini kendi zevklerine göre değil de yanlarındaki erkeklere göre seçmiyorlar.
Güzelliği seviyorum ama gözlerime takma kirpik takmıyorum. Kaşlarımı yaptırmıyorum . Saçlarımı maviye ya da mora boyamıyorum. Tırnaklarıma uzatma tırnaklar taktırmıyorum. Kendime hokka gibi yeni bir burun yaptırmıyorum. Dudaklarımı şişirtmiyorum. Çünkü ben başkası olmak istemiyorum. Ben ben olmak istiyorum.
Bir hayalim var
Yüksek öğrenimimi tamamlayıp da meslek sahibi olduktan sonra ailemden ayrılıp kendi düzenimi kuracağım. Ailem bunu duyunca onlarla birlikteyken neyim eksikmiş diye beni azarlamadı. Neden gitmek istediğimi sormadı, gitme fikrimi anlayışla karşıladı .Dahası babam gitmekte geç bile kaldığımı söyledi. Çünkü her gencin belli bir yaştan sonra ailesinden ayrılıp kendi yaşamını kurması doğalmış tıpkı kuşların uçmayı öğrendiklerinde uçup gitmeleri gibi. Bazen kendi evimi hayalimde tasarlıyorum, evim çok renkli ve canlı olacak. Ben yaşam dolu bir genç kızım ve dilediğim her şeyi yapabilirim, bütün dünya bana ait.
BEN BİR KADINIM
Bir hayalim var
Ben on yıldır evli olan bir kadınım. Ev işlerini ve çocukların bakımını eşimle paylaşıyorum. Yaptığım her şeyi eşim de yapıyor; bebeğin altını siliyor, küçük kızımızı okula götürüyor. Mutfakta nefis bir tarçınlı elma pastası pişiriyor, yerleri süpürüyor, camları siliyor. Aramızda bir an bile ben sen kavgası yok, ikimiz de en iyisini yapmaya çalışıyoruz, ikimiz de çocukların ve birlikteliğin tadını çıkartıyoruz, her şey kendiliğinden akıp gidiyor.
Bir hayalim var
Ben evliyim ama çocuğum yok. Bu benim seçimim. Eşim de bunu kabul etti. Çocuk istemiyorum. Kimse bana ‘’neden çocuğun yok’’ diye sormuyor, acıyarak bana bakmıyor. Ya da çocuğum olması için bin bir yöntem önermiyor. Bu benim seçimim ve herkes buna saygı gösteriyorlar.
Bir hayalim var
Ben meslek kadınıyım. Her sabah işe gidiyorum, otobüste kimse beni sıkıştırmıyor, ellemiyor, üstüme üstüme gelerek yapışmıyor, tersine herkes çok saygılı ve mesafeli, bir delikanlı bana rahat etmem için kibarca yerini veriyor.
Bir hayalim var
Ben genç bir kadınım. Yeni bir işe gireceğim, tanışma konuşmasında müdür bana çocuğum olup olmadığını, çocuk doğurmayı düşünüp düşünmediğimi sormuyor, sadece bilgim ve iş deneyimim sınanıyor. Bu işten kazancım erkek meslektaşlarımdan farklı olmayacak. Eşit ücret alacağım.
Bir hayalim var
Güzel görünmeyi seviyorum. Ama kendimi erkeklere beğendirmek için estetik yaptırmıyorum, dudaklarımı, popomu şişirmiyorum, çünkü güzelliğimi kanıtlamaya ihtiyacım yok… Eşimin gözlerinde güzelliğimi görüyorum. Bu bana keyif veriyor. Ama görmesem de fark etmez, çünkü ben ben olduğum için güzelim.
Bugün alışveriş günüm, sokakta yürüyor ışıl ışıl vitrinlere bakıyorum. Kimse beni izlemiyor, peşime takılmıyor, laf atmıyor. Kendimi güvende hissediyorum.
Bir hayalim var
Bir rastlantı sonucu gebe kaldım. Çocuğun babasının kim olduğunu biliyorum ama onunla evlenmem mümkün değil. Yine de bu çocuğu doğuracağım, kendi nüfusuma geçireceğim ve babasız büyüteceğim. Mutlu bir çocuk olması için elimden geleni yapacağım. Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki çocuğumun babasız olması kimseyi rahatsız etmeyecek, kimse olur olmaz dedikodu yapmayacak, çocuğum diğer çocuklar gibi büyüyecektir. Eski zamanlarda böyle bir şeyi göze almak çok zormuş, bugün çok şey değişti.
Bir hayalim var
Yoldayım. Hava çok sıcak, üstümde bir mini etek ve askılı bir tişört var. Kendimi çok rahat hissediyorum, çünkü kimse bana yiyecekmiş gibi bakmıyor, kimse beni rahatsız etmiyor, kimse ‘’yaşını başını almış bu kadın uygunsuz kıyafetlerle ortalıkta dolaşmaya utanmıyor mu?’’ demiyor.
Arkadaşlarımla buluştuktan sonra gece geç vakit evime dönüyorum, önce vapura, sonra da minibüse biniyorum, kimse bana yan gözle bakmıyor, kimse beni ayıplamıyor. Minibüste tek başıma kaldığımda ‘’acaba şoför bana tecavüz edip sonra da doğrayıp bir kenara atar mı? ’’ diye düşünmüyorum. Kendimi güvende hissediyorum.
Gülmeyi ve dondurma yemeyi çok seviyorum, arkadaşlarımla gezdiğimde şöyle iyice bir keyiflendiğimizde kahkahalarla gülüyorum, kimse bana ters ters bakmıyor, tersine kahkahalarım çınlamaya başladığında hiç tanımadığım insanların yüzünde de tebessüm beliriyor.
Bir hayalim var
Çalkantılı bir yaşamım oldu. Önce yanlış bir evlilik yaptım. Kocam psikolojik ve fizyolojik şiddet uyguluyordu. Ama ondan kurtulmam çok zor olmadı. Kocamla ilgili suç duyurusunda bulundum ve bir süre sığınma evinde kaldım. Güvenlik görevlileri, savcılık hepsi bu konuda çok hassas davrandılar. Kısa sürede kocamdan ayrıldım, şimdi yepyeni bir yaşamın eşiğindeyim. Kocama gelince yedi yıl hapis cezası aldı. Beni bu süreçte destekleyen bütün devlet kuruluşlarına içtenlikle teşekkür ediyorum.
Bir hayalim var
Bir süredir evlilik yaşamımız sallantıda, sonunda dayanılamaz bir hal aldı. Ayrılmamız gerektiğini söylediğimde eşim üstüme saldırmadı, ‘’ya benimsin ya da kara toprağın’’ demedi Çünkü ben onun malı değilim, bunu o da biliyor. Durumu yakınlarımıza açıkladığımızda kimse araya girmedi. Aileler bizi barıştırmak için bin bir çaba sarf etmedi. ‘’Başkaları ne der?’’ demedi. Evlenmek gibi ayrılmayı da saygıyla karşıladılar… Önemli olan bizim mutsuz olmamamız. Eşim evi terk ettikten sonra ansızın evi basıp beni tehdit etmedi. Üstüme kezzap dökmedi. Beni öldürmedi…Yaşıyorum ve yaşadığım her anın tadını çıkartıyorum.
Bir hayalim var
Ben dul bir kadınım. Eşimi bir süre önce bir iş kazasında yitirdim. Mesleğim var kendi kendime yetiyorum. Kimse beni olur olmaz kimselerle baş göz etmeye çalışmıyor. Kimse hayatıma karışmıyor. Kimse yalnız yaşamamdan rahatsız olmuyor. Kimse bana anlamsız teklifler yapmıyor. Kimse dul olduğuma göre ailenin bütün yaşlılarına bakacak bol bol zamanım olduğumu düşünmüyor. Kimse benden nasıl olsa zamanı vardır diye şunu bunu istemiyor. Kısaca yaşamımı dilediğimce biçimlendirebiliyorum.